"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/910 E., 2023/954 K.
DAVA TARİHİ : 09.10.2020
KARAR : Bozmaya uyularak kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, nafakalara ve tazminatlara yönelik hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendiklerinden bu yana davalının ailesi ile aynı apartmanda altlı üstlü oturduklarını, davalının ailesinin tarafların iç meselelerine sık sık müdahalede bulunduğunu, davalı tarafın davacı müvekkiline ekonomik şiddet uyguladığını, evin içerisinde davacı ile konuşmadığını, davalı tarafın davacıya ağza alınmayacak sözler sarfettiğini, davalının yatağını ayırdığını, davalı tarafın sık sık davacıya fiziksel şiddet uyguladığını, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, davacı kadın ve ortak çoçuklar için tedbir dava sonunda yoksulluk ve iştirak nafakasına çevrilmek üzere aylık 3.000.00 TL ile genel toplamda 6.000,00 TL nafakanın davalıdan alınarak davacıya asaleten ortak çocuklara velâyeten davacıya verilmesine, davacı için 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hususların doğru olmadığını, davacı tarafın haklı çıkmak için müvekkiline asılsız isnatlarda bulunduğunu, davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilinin davalıya evlilik birliği içerisinde hiçbir zaman fiziksel, psikolojik, sosyal şiddette bulunmadığını, buna ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu, talep edilen nafakaların ve tazminatların fahiş olduğunu, dolayısıyla açılan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflar arasında geçimsizliğin mevcut olduğu, tarafların 1,5 yıldır ayrı yaşadıkları, tarafların davalının ailesi ile altlı üstlü oturdukları, davalı erkeğin, davacı kadına manevî anlamda bağımsız konut temin etmediği, davalı erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evin mutfağında malzeme ve yiyeceğin olmadığı, ihtiyaçlarının davacının ailesi tarafından karşılandığı, davalı erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediği, evi, çocuğu ve eşi ile ilgilenmeyerek davacıya ekonomik şiddet uyguladığı, davacı kadın evden ayrıldığında vücudunun değişik yerlerinde darp izlerinin olduğu bilgiye ve görgüye dayalı davacı tanık anlatımlarıyla sabit olduğu, erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Elif Naz'ın velâyetinin davacı anneye, ortak çocuklar Beyzanur ve Rümeysa Ravza'nın velâyetlerinin davalı babaya bırakılarak çocuklarla taraflar arasında çapraz kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk Elif Naz için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 600,00 TL tedbir/iştirak, davacı kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 800,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası bağlanmasına, 18.000,00 TL maddî, 17.000,00 TL manevî tazminatın davacı kadına ödenmesine, velâyetleri davalı babaya verilen ortak çocuklar yararına tedbir/iştirak nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kararın tümü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatların ve nafakaların miktarları yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili kararın tümü yönünden, davacı kadın vekili tazminatların ve nafakaların miktarları yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemiz 01.12.2023 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, sair temyiz itirazlarının onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortak çocuk Elif Naz için takdir edilen 600,00 TL tedbir nafakasının, 01.12.2023 tarihinden geçerli olmak üzere 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, nafakanın karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın için hükmedilen 800,00 TL tedbir nafakasının 1.500,00 TL'ye çıkartılmasına, nafakanın karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un "hakkaniyet ilkesi" ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden BOZULMASINA,
2.Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.