"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1887 E., 2023/1951 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/360 E., 2023/300 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davacı karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin kadına psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, aldattığını, eve geç geldiğini, evden kovduğunu, tehdit ettiğini, ihtiyaçları karşılamadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, davacı kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının erkekten alınıp kadına verilmesine, nafakalara enflasyon oranında her yıl artış yapılmasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacı kadının erkeğe hakaret ettiğini, kıskanç olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ayrı yattığını, sık sık evi terk ettiğini, ailesine yabancı gibi davrandığını, ailesinin rencide ettiğini, güven sarsıcı davranışları olduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-karşı davalı kadının, eşine ''eloğlu'' şeklinde hitap ederek, ayrı yataklarda uyumayı tercih ederek ve eşinin ailesiyle görüşmek istemeyerek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, yine davalı- karşı davacı erkeğin de, eşine hakaret ederek, ailesinin ve evinin ihtiyaçlarını yeterince karşılamayarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, davacı- karşı davalı kadın her ne kadar eşinin güven sarsıcı hareketlerde bulunduğunu iddia etmiş ise de bu iddianın dosya kapsamında celbedilen telefon kayıtları ve sunulan fotoğraflar ile ispatlanamadığı, dinlenen tanıkların beyanlarının duyuma dayalı olduğu tespit edildiğinden hükme esas alınmadığı ve bu iddiaya yönelik davalı-karşı davacı erkeğe kusur atfedilmediği, tarafların belirtilen bu davranışları nedeniyle, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, dava tarihinden itibaren ortak çocuk için aylık 400,00 TL olarak hükmedilen ve 22.11.2022 tarihinden itibaren aylık 350,00 TL artırılarak toplamda 750,00 TL olan tedbir nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak velâyeten davacı karşı davalı kadına verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak velâyeten davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı erkeğin aylık düzenli bir gelirinin bulunmadığı, davalı karşı davacı kadının ise düzenli bir gelirinin bulunduğu ve boşanmayla birlikte yoksulluğa düşmeyeceği ve tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olmaları sebebi ile davacı karşı davalı kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı karşı davacı erkeğin maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka miktarları, tazminat taleplerinin reddi ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Kanuna uygun olarak yerine getirildiği fakat kusurlu vakıa belirlenmesinde ve kusur derecesinde hata edildiği, dosya kapsamı ve toplanan delillerden; davacı karşı davalı kadının, eşine '' eloğlu'' şeklinde hitap ettiği, ayrı yataklarda uyuduğu, eşinin ailesiyle görüşmek istemediği, davalı karşı davacı erkeğin, eşine hakaret ettiği, ailesinin ve evinin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı, başka bir kadınla mesajlaşarak ve görüşerek güven sarsıcı davranışlar sergilediği, eşine sürekli "ben kazanıyorum siz yiyorsunuz" diyerek ekonomik şiddet uyguladığı, aşağılayıcı sözler söylediği bu durumda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, belirlenen kusur durumuna göre evlilik birliği temelinden sarsıldığı, İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulünde bir isabetsizlik olmadığı, ancak hafif kusurlu kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine yönelik karar verilmesinin isabetsiz olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ortak çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafaka miktarının az olduğu gerekçeleri ile davacı-karşı davalı kadın vekilinin kabul edilen karşı boşanma davası ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı karşı davalı kadının kusur, ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları, reddedilen maddî ve manevî tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilamında kusura ilişkin gerekçenin kaldırılmasına, kusura ilişkin gerekçenin yukarıda belirtildiği şekilde kabulüne, hüküm kısmında ki 5 numaralı bendinde bulunan "maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin" ibaresi ile 3 ve 4 numaralı bentlerinin kaldırılmasına, velâyet hakkı davacı- karşı davalı anneye verilen tarafların gayri reşit ortak çocuğu ... dava tarihi olan 13.08.2021 tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının (ilk derece mahkemesince hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde mükerrer olmamak kaydı ile) her ay davalı-karşı davacı erkekten alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının her ay davalı-karşı davacı erkekten alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine, belirlenen iştirak nafakasının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artışa tabi tutulmasına, davacı-karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, velâyet, nafakalar ve erkek yararına maddî ve manevî tazminat hükmedilmesi gerektiği yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat hükmedilmesinin doğru olup olmadığı, nafakaların miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.