Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1368 E. 2024/7896 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın, eşinin kefil olduğu kredi borcu nedeniyle, üzerinde yaşadıkları eve konulan ipoteğin kendi rızası olmadan tesis edildiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu vasfında olduğu ve davacı kadının ipotek tesisinde açık rızasının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1912 E., 2023/1711 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/206 E., 2023/579 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davanın kabulüne, aile konutu şerhi konulmasına yönelik talebin usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davanın kabulüne, aile konutu şerhi konulmasına yönelik talebin usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile ... 'in evli olduğunu, tarafların Erzincan ili, ... Mevkii, 1698 parsel sayılı taşınmazda birlikte yaşadıklarını, davalı ...'in ortak konutun tapu kaydına davacının bilgisi olmadan kefil olduğu kredi alacağının teminatı olarak diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle alacaklı banka tarafından Erzincan 1. İcra Müdürlüğünün 2014/7704 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığı, davacının bu durumdan icra emrinin tebliği ile haberinin olduğunu, ortak konutun davacının bilgisi dışında muvafakati alınmadan ipotek işlemine konu edildiğini, bankanın da bu konutun aile konutu olduğunu bile bile eşin muvafakatini almadan ortak konut üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verdiğini iddia ederek taşınmazın satışının yapılmaması için dava sonuna kadar tedbir konularak icra takibinin durdurulmasına, dava konusu taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; banka ile ... Ltd.Şti arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, bu kredi sözleşmesiyle ilgili olarak davalı ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, bu konuda Tapu Müdürlüğü'ne yazı yazıldığını , bu şekilde bankanın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek gerekli araştırmayı yaptığı, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 29.05.2018 tarih ve 2014/481 Esas 2018/432 Karar sayılı kararı ile; davacı ile davalı ...'in evli oldukları, tarafların başka konutlarının bulunmadığı, ipotek tarihinde yargılamaya konu taşınmazda birlikte oturdukları, taşınmazın aile konutu olduğunun tartışmasız olduğu, Adli Tıp Kurumu'nun 26.04.2018 tarihli raporunda muvafakatnamede yer alan imzanın davacı Mürüvet eli ürünü olmadığının bildirildiği, yine aile konutu şerhi konulması talebinde bulunulabilmesi için öncelikle Tapu Müdürlüğü'ne başvuru yapılması gerektiği gerekçesi ile davacının ipoteğin kaldırılması talebinin kabulüne, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebin usulden reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili, davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2021 tarih ve 2019/2163 Esas, 2021/2425 Karar sayılı kararı ile; yargılamanın basit yargılama usulüne görülüp sonuçlandırılmasının usul hatası olduğu gerekçesi ile davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı ...'in evli oldukları, tarafların başka konutlarının bulunmadığı, ipotek tarihinde yargılamaya konu taşınmazda birlikte oturdukları, taşınmazın aile konutu olduğunun tartışmasız olduğu, Adli Tıp Kurumu'nun 26.04.2018 tarihli raporunda muvafakatnamede yer alan imzanın davacı Mürüvet eli ürünü olmadığının bildirildiği, yine aile konutu şerhi konulması talebinde bulunulabilmesi için öncelikle Tapu Müdürlüğü'ne başvuru yapılması gerektiği gerekçesi ile davacının ipoteğin kaldırılması talebinin kabulüne, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebin usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğu, tarafların birden fazla taşınmazlarının olduğu, eksik araştırma ile karar verildiği, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava; ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, davacı kadının açık rızasının alınıp alınmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.