Logo

2. Hukuk Dairesi2024/140 E. 2024/2610 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu ve kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve uygulanması gereken hukuk kurallarına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2224 E., 2023/3153 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/959 E., 2022/377 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında fikren ve fiilen uyumsuzluk olduğunu, evliliğin başında davalıya takılan takıların konulacağı banka kasasının, davalının bekarlık soyadıyla açılması durumunda, soyadı değişikliği nedeniyle gelecekte kasaya erişimde zorluk çıkacağının banka görevlilerinden öğrenilmesi üzerine, kasanın erkek adına açılmasının gündeme gelmesi ile taraflar arasında başlayan güvensizlik katlanarak arttığı ve evlilik müessesesinin en önemli gereklerinden olan eşlerin birbirine güvenmeleri olgusunun, tamamen yok olduğu, taraflar ne zaman bir araya gelseler aralarında basit konulardan dolayı büyük tartışma ve anlaşmazlıklar çıkmaya başladığı, taraflar arasında gerçekleşen son olaydan sonra kadının ortak konutu terk ederek ailesinin yanına yerleştiğini ve bugüne kadar da erkeğin evliliği devam ettirmeye yönelik tüm çabalarının sonuçsuz kaldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle, kadın ile eşi arasında 3. kişilerin müdahaleleri nedeniyle problemler yaşandığını, davacı-davalının evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmekten uzak tavırları sebebiyle evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığını açıklayarak tarafların boşanmalarına, 150.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, 2.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; düğünden sonra taraflar arasında altınlar hususunda birtakım anlaşmazlıkların yaşandığı, bu olaya ilişkin kusur belirlemesi yapılmasının mümkün olmadığı, evlilik birliği içerisinde davalı-davacının rahatsızlandığı ve bir süre tedavi gördüğü, davacı-davalı tanıklarının anlatımlarına göre bu süreçte davacı-davalının, davalı-davacıyla ilgilendiği, aksinin dosya kapsamında ispat edilemediği, her iki tarafın da boşanmayı istediği ve karşılıklı dilekçelerde belirtilen vakıalar itibariyle her iki tarafın da kusurunun bulunduğu, hangi tarafın daha ağır kusurlu olduğunu tespit etmenin tanık anlatımları itibariyle mümkün olmadığı değerlendirilmekle evlilik birliğinin her iki tarafın eşit kusurlu hareketleriyle temelinden sarsıldığı gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının miktarı ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince taraflara kusurlu herhangi bir eylem yüklenmeden her iki boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu, kaldı ki toplanan delillerle tarafların, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte kusuru da ispat edilemediği, tarafların ispat edilemeyen davalarının reddi gerekirken kabulü hukuka aykırı olduğu ancak taraflarca istinaf konusu edilmediğinden her iki davada verilen boşanma kararları kesinleşmiş olduğundan karar gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesi ile yetinmek gerektiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı az olduğu, toplanan delillerle tarafların kusuru ispat edilemediğinden kadın lehine maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetli olduğu gerekçesi ile ilgili bendin kaldırılmasına kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, davalı-davacı kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.