"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/258 E., 2023/562 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, her yıl TÜFE oranında artırılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 4.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, her yıl TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi 16.12.2021 tarihli kararı ile davacının dava dilekçesinde dayandığı vakıaları dinletmiş olduğu tanıklarla ispatlayamadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davacı kadın hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.05.2022 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın davanın reddi yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 08.12.2022 tarihli ilamı ile davalı erkeğin evliliğin fiilen devam ettiği sürece birlik görevlerini ağır şekilde ihmal ettiğini, eşine ilgi göstermediğini, odasından çıkmadığını, kendisine ayrı bir dünya kurduğunu, buna göre taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğunu ve olayların akışı karşısında kadının dava açmakta haklı olduğunu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmediğini belirterek davacı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar vermiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamında belirtildiği üzere davalı erkeğin evliliğin fiilen devam ettiği sürece birlik görevlerini ağır şekilde ihmal ettiği, eşine ilgi göstermediği, odasından çıkmadığı, kendisine ayrı bir dünya kurduğu anlaşılmakla, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olduğunu, gerçekleşen bu duruma göre tarafların evlilik birliğinin davalı erkeğin tamamen kusurlu davranışları neticesinde temelinden sarsıldığını, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi ile kusur durumu nazara alınarak davacı kadın lehine tazminata hükmedildiğini belirterek davacı kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuğunun velâyetinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine dava tarihinden itibaren işbu karar tarihine kadar geçerli olmak üzere 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye artırılarak iştirak nafakası olarak devamına, nafakanın kararın kesinleşmesini takip eden yıldan itibaren yıllık TÜFE oranında arttırılarak ödenmesine, davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davacı kadın lehine 80.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, tazminat, iştirak nafakası ve velâyet düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkeğin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...