Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1453 E. 2024/2869 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma kararıyla belirlenen baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişki düzeninin yeniden düzenlenmesi talebinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma kararında yer alan kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun babasıyla düzenli görüşme hakkını kısıtlayıcı nitelikte olması ve çocuğun üstün yararı gözetilerek, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/931 E., 2023/1680 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1117 E., 2023/655 K.

Taraflar arasındaki baba ile çocuk arasında boşanma kararı ile tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı anne vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı baba vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı boşandıklarını, boşanma kararında ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında "çocuk 6 (altı) yaşına girene dek, her ayın 2. haftasonu cumartesi ve pazar günleri sabah saat: 10:00'dan akşam saat: 19:00'a kadar, dini bayramların 2. ve 3. günleri sabah 10.00'dam akşam 19.00'a kadar baba ... ile görüşmesine, ortak çocuk, her yıl, anne ...'in onay vereceği tarihlerde davalı annenin gözetiminde ya da eşliğinde veyahut izni olmak şartı ile; davacı baba ile gidiş ve dönüş günleri hariç en az 3 (üç) günlük yatılı tatile gitmesine, ortak çocuk 6 (altı) yaşına girdiğinde diğer görüş günlerine ek olarak; ortak çocuğun gideceği yer, şahıs ve tarihler ile ilgili olarak annenin onayı alınarak, bir yılda minimum dört ayrı seferde, toplam 1 (bir) ay süre ile davacı baba ile yatılı olarak kalmasına, davacı baba ile çocuğunun dilediği gibi görüşmesine şeklinde kişisel ilişki kurulduğunu, kişisel ilişkinin infaz kabiliyetinin olmadığını ve yetersiz olduğunu, boşanma kararının verildiği tarihte tarafların farklı illerde yaşamalarına karşın şuan her iki tarafın Eskişehir'de yaşadığını ve çocuğun okula gittiğini, davalı annenin çalışıyor olması nedeniyle yaz tatillerinde annenin çocuğu kendi kök ailesine gönderdiğini, çocuk ile iki haftada bir yatılı, sömestre tatilinin bir haftası, annesinin yaz tatillerinde çocuğa bakamadığı dikkate alınarak tüm yaz tatili boyunca , dini bayramlar ve babalar günü ve annenin müsait olmadığı zamanlarda çocuğu babasının yanına bırakacak şekilde baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı anne vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin karar doğrultusunda çocuğu baba ile görüştürdüğünü, karar haricinde de babanın çocuğu görebildiğini, çocuğun babası ile görüştükten sonra davranış değişikliklerinin olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma kararında kişisel ilişkiye dair yer alan düzenlemede, kişisel ilişkiye dair düzenlemenin aynen hükme geçtiği, kişisel ilişkiye dair hükümde "...anne ...'in onay vereceği tarihlerde...", "...ortak çocuğun gideceği yer, şahıs ve tarihler ile ilgili olarak annenin onayı alınarak..." ifadelerinin yer aldığı, boşanma davasında yer alan kişisel ilişkiye dair hükmün tamamen tarafların birinin insiyatifine bırakıldığı, bu durumda davalının uygun görmemesi halinde davacının ortak çocuğunu göremeyeceği, bu şekilde yapılan kişisel ilişkiye dair düzenlemenin, davacı babanın çocuğuyla belirli gün ya da saatlerde düzenli olarak görüşme hakkına aykırı olduğu gerekçesiyle; sosyal inceleme raporları ve ortak çocuğunun yüksek menfaati gereğince davanın kısmen kabulü ile; Nallıhan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2016/166 E.- 2016/101 K. sayılı kararında baba ile ortak çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek; kişisel ilişkinin, temmuz ayları hariç olmak üzere ortak çocuğun her ayın 2. ve 4. haftaları cumartesi sabah saat 09:00'dan pazar saat 18:00'e kadar, her yıl nisan ve kasım aylarında olan ara tatilin ilk cumartesi günü sabah saat 09:00 ile aynı hafta içerisindeki salı günü 18:00'e kadar, her yıl sömestr tatillerinin başlamasına müteakip ilk pazartesi günü sabah saat 09:00'dan takip eden pazar günü saat 18:00'e kadar, her yıl 01 Temmuz saat 09:00'dan 31 Temmuz 18:00'e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 09:00'dan 3. günü saat 18:00'e kadar ve her yıl babalar gününde sabah saat 09:00'dan saat 18:00'e kadar baba yanında kalmak suretiyle" şeklinde kişisel ilişkinin tesisine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma protokolü gereğince belirlenen ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin engellenmediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin mahkeme kararına aykırı davranmadığını, yerel mahkeme tarafından yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda kısmen red üzerinden lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kabul edilen dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı anne vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kabul edilen dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, baba ile çocuk arasında boşanma kararı ile belirlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 323 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı anne vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.