"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1700 E., 2023/1676 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/242 E., 2022/606 K.
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisini kandırdığını, üzerinde büyü olduğunu, boşanırsa kurtulacağını, sonrasında yeniden evleneceklerini belirttiğini, anlaşmalı olarak boşandıklarını, erkeğin hilesi ile boşanmaya razı olduğunu iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 377 inci maddesi gereğince yargılanın iadesi taleplerinin kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci olmadığı takdirde 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, mal rejimi davası açtığı için bu davayı haksız yere açtığını, yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığın ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Eskişehir 2. Aile Mahkemesi'nin 2021/439 Esas, 2021/655 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, kararın 18.11.2021 tarihinde kesinleştiği, söz konusu davanın yargılaması sırasında tarafların duruşmada bizzat hazır bulunarak beyanlarının alındığı, ibraz edilen anlaşmalı boşanma protokolünün okunarak ayrıca altında bulunan imzaların kendilerine ait olup olmadığı da teyit edilmek suretiyle protokol doğrultusunda yeniden ve ayrıca beyanları da sorulmak suretiyle değerlendirme yapılarak imza ve kimlik kontrolleri sağlanarak karar verildiği ve kararın yine tarafların kendi el yazılarıyla isim soy isim, kimlik numaraları ve imzalarını da atmak suretiyle resmi kimlik kontrolü yapan görevli huzurunda kararı kanun yollarına başvurmaksızın kesinleştirme talepleri karşısında kesinleştirildiği; yargılamanın iadesinin olağanüstü bir kanun yolu olup, sadece yasada belirlenen şartların mevcut olması halinde başvurulabilecek bir yol olduğu, her ne kadar davacı taraf dava dilekçesinde davacı kadının davalı eşinin üç harfliler ve büyü beyanları karşısında protokolü herşey düzelsin düşüncesiyle imzaladığını ve kandırılarak boşanmaya ikna edildiğini ileri sürmüş olsa da bu hususların kabulünün mümkün olmadığı, tarafların anlaşmalı boşanma sırasında bizzat hakim karşısında hazır oldukları, serbest iradelerini hakim huzurunda ortaya koydukları, bu beyanlarını imzaları ile onayladıkları ve yine kendi istekleri ile kararın istinaf yoluna götürülmeksizin kesinleştirilmesi sürecinin yaşandığı somut olayda yargılanmanın iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 377 nci ve 379 uncu maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin değerlendirilmeden eksik araştırma ile davanın reddine karar verdiğini, evlilik birliğinin boşanma sonrasında devam ettiğini, Mahkeme tarafından hak arama hürriyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini iradesinin zedelenerek protokole imza attığını,yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretine davalının talebi ile davacı üzerine yüklenerek hatalı karar tahsis edildiğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı tarafların 18.11.2021 tarihinde kesinleşen kararla, anlaşmalı olarak boşandıkları, davacının 18.04.2022 tarihinde yargılamanın yenilenmesini istemli davayı açtığı, dayanılan yargılamanın iadesi sebebine göre; 6100 sayılı Kanun’un 377 nci maddesi gereğince 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği, tarafların ortak iradeleri ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumları ile ilgili yaptıkları ve hakimin de uygun bulacağı düzenleme kapsamında anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında, klasik bir davada olduğu gibi lehine karar verilen tek bir taraf olmadığı, klasik bir davadaki ispat kurallarının ve yargılama faaliyetinin uygulanmadığı, hakimin tarafların evlilik süresi, tarafları bizzat dinlenmesi, iradelerini serbestçe açıklayıp açıklamadıklarının belirlemesi ve tarafların anlaşmalı boşanma konusunda yaptıkları düzenlemeyi uygun bulması ile sınırlı bir inceleme ve yargılama yaptığı ve bu kapsamda karar verdiği de gözetildiğinde, eldeki davada 6100 sayılı Kanun’un 375 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendindeki yargılamanın iadesi sebebinin söz konusu olmadığı; yine yargılamanın iadesi sebeplerinin sınırlı sayıda olduğu, irade sakatlıklarının da yargılamanın iadesi sebebi olarak düzenlenmediği, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesine göre; Mahkemece yargılamanın iadesi talebinin6100 sayılı Kanun’un 379 uncu maddesinin ikinci fıkarsına göre, esasa girilmeden reddedildiği, aynı kanunun 380 inci maddesine göre inceleme sonucunda yargılamanın iadesi sebebi sabit görülürse yeniden yargılama yapılacağı, Mahkemenin red gerekçesine göre, davacının delillerinin toplanmamasına yönelik istinaf itirazının yerinde olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinin tekrarlamakla birlikte, yargılamanın iadesi şartlarının oluştuğunu, hak düşürücü sürenin geçmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci, 377 nci ve 379 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.