Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1472 E. 2024/8519 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı ve miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1448 E., 2023/1571 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gönderilmesine,

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/778 E., 2021/892 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının annesi ile birlikte davalının annesinin evinde yaşamaya başladıklarını, zifaf gecesinden sonra cinsel problem yaşadıklarını, davalının ereksiyon probleminin ilaç kullanması neticesinde ortadan kalktığını, sonrasında boşalamama probleminin ortaya çıktığını, müvekkilinin bir an önce çocuk sahibi olabilmek için müşterek karar neticesinde tüp bebek tedavisine başladıklarını, davalının %77 özürlü olduğunun ve 2022 sayılı yasa uyarınca maaş aldığını ve 27 yaşından sonra hiç çalışmadığını, annesine bağımlı yaşadığını evlendikten sonra öğrendiğini, davalının müvekkilinin hiçbir ihtiyacını karşılamadığını, müvekkilinden para istediğini, kayınvalidenin her konuda kavga etmek için sebep yarattığını, hakaret edip küçük gördüğünü, hizmetçi gibi müvekkilini çalıştırmak istediğini, davalının bu konulara ya hiç karışmadığını ya da annesinin tarafını tuttuğunu, müvekkilinin hemen her gün kayınvalidesi tarafından küfür ve hakaretlerle evden kovulmasına rağmen davalının bu duruma göz yumduğunu, müvekkilinin tüp bebek tedavisi için 200,00 TL eksik olduğunu fark edip davalıdan bu parayı istemesi üzerine kayınvalidenin çocuk istemediklerini söylediğini, davalının para vermediği gibi sessizliğini bozmadığını, devamında kayınvalidenin sinkaflı küfür ve hakaretlerle müvekkilini kovduğunu, davalının müvekkilinin ailesini arayarak gelin kızınızı alın dediğini, baba evinde yaşayan müvekkilini arayıp sormadığını, barışmak için girişimde bulunmadığını, sonrasında şahitler huzurunda 3 kez 'boş ol' diyerek dini nikahı bozduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yasal faiziyle 17.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili 16.01.2021 tarihli dilekçesinde ve 12.01.2021 tarihli duruşmada; davalı tarafın davaya cevap verme süresi geçtikten sonra sunduğu beyan dilekçesinde bildirilen delillerin toplanmasına muvafakat vermediklerini belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, davacı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, son zamanlarda en ufak şeyden sorun çıkartmaya başladığını ve her an tartışma çıkması için çaba harcadığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kendisini terslediğini, sinirli ve agresif davranışlarıyla evliliği zor duruma soktuğunu, eşinin hamile kalmadığı için muayene olduklarını, sorunun davacıda olduğunu söylendiğini, davacının hiçbir şekilde söz dinlemediğini, kendi istediği gibi hareket ettiğini, bir erkek arkadaşına sen Sedat'a bir eş bul dediğini, davacının kendisine ve annesine küfür ve hakaret ettiğini, psikolojik rahatsızlığı olduğu için ilaç kullandığını, bu tür hastalığı olduğunun kendisine söylenmediğini, davacının Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde tedavi gördüğünü öğrendiğini, ilaçlarını kullanmadığını, 26 ay evli kaldıklarını, evlilik için 80.000,00 TL borçlandığını ve borç ödediğini belirterek mahkemenin boşanma yönünde aksi bir karar vermesi durumunda 50.000,00 TL maddî, 50.0000,00 TL manevî tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadına aşağılayıcı şekilde konuştuğu, maddî anlamda destek vermediği, annesinin davacı kadına yönelik ''sen hiç bir şey bilmiyorsun, ne yemek yapmayı biliyorsun ne de oğlumu cinsel manada mutlu edebiliyorsun, benim oğlumda sıkıntı yok, ben bu konularda bilinçliyim, cinsel manada sen suçlusun'' diyerek davacı kadına baskı yaptığı, kadının, çocuk sahibi olabilmesi için görmüş olduğu tüp bebek tedavilerinde davalı erkeğin maddî destek olmadığı, annesinin davacı kadına yönelik ''çingene, evimden git, seni istemiyoruz'' diyerek evden kovduğu babasını arayarak ''gelin kızınızı alın'' dediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 17.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle;davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, kararın gerekçesinin bulunmaması, kendisinin dinlenmeden talepleri ile delilleri sorulmadan karar verilmesi ve vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadın vekili dava dilekçesinde, 17.000,00 TL maddî tazminat talebinde bulunduğu, tazminat taleplerini açıklarken 10.000,00 TL tutarında çeyiz eşyası getirdiğini ve eşyaların kendisine verilmediğini, 6 çeyrek altın ve 2 cumhuriyet altının evde kaldığını, kendisinde kusur olmamasına sağlıklı anne adayı olmasına rağmen doğal yollardan gebe kadının tüp bebek tedavisine razı olduğunu beyan ederek maddî tazminat talebinde bulunduğunu beyan etmiş, Mahkemece davacı kadının maddî tazminat talebi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında kabul edilerek kabulüne karar verildiği, kadının tazminat talebi sadece 4721 sayılı Kanunu'nun 174 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında olmayıp aynı zamanda bağımsız nitelikte talepleri de içerdiğini, Mahkemece, hakimin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde davacı kadına talep ettiği tazminatların nitelikleri, hangi alacak talebi için ne miktarda talebi olduğu açıklattırılıp, açıklamaya göre taleplerinden Türk Medeni Kanunu'nun 2. kitabından kaynaklanan davalardan olmayan kısımları yönünden nispi harcın peşin kısmının yatırılması için usulüne uygun olarak süre verilmesi ve görev hususu da düşünülerek deliller değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak maddî tazminat talebi hakkında belirtilen hususlara riayet edilerek yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine ve sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî tazminat dışındaki yönlerden temyiz ettiğini belirterek; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak davanın kabulü ile kadının manevî tazminata hak kazanıp kazanmadığı ve miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.