"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1685 E., 2023/2664 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/493 E., 2020/7 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve bağımsız tedbir nafakasının artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilelri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre kadının bağımsız tedbir nafakasının artırılması davasında taraf vekillerince temyize konu edilen yıllık toplam nafaka miktarının, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin birleşen nafaka artırım davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin daha önce açtığı davanın reddedildiğini ve 25.05.2015 tarihinde kesinleştiğini, üç yıldır bir araya gelmediklerini, hakaret ve tehdit eden kadının kusurlu olduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanunun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın birleşen nafaka artırımı dava dilekçesinde özetle; daha önceden hükmedilen 770.00 TL tedbir nafakasının aylık 1300,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı kadın vekili asıl davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; erkeğin müşterek haneyi terk ettiğini, kusuru bulunmadığını, ayrılık sırasında evin kilidğini değiştirip abonelikleri kapattığını belirterek davanın reddini savunmuş, aksi halde aylık 1300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, faiziyle 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İzmir 4.Aile Mahkemesinin 2013/749 Esas 2014/325 Karar sayılı karar ile davacı erkeğin açmış olduğu davanın, davalıya yüklenecek kusur bulunmadığından reddine karar verildiği, kararın 25.05.2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 07.06.2018 tarihinde açıldığı, kesinleşme tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar tarafların tekrar bir araya gelerek ortak hayatı devam ettirmedikleri sabit olduğundan erkeğin davasının kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların kısa süreli evliliklerinden sonra aralarında münakaşa çıktığı, erkeğin müşterek haneden ayrıldığı,erkeğin barışmayı kabul etmediği, uzun süredir ayrı yaşadıkları, bir ara evin anahtarlarını değiştirdiği, elektriğini suyunu kestiğini, dosya kapsamına göre;erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının açmış olduğu birleşen nafakanın artırılması davasının kabulü ile kadın için hükmedilen nafakanın 70,00 TL artırılarak 840,00 TL ye çıkartılmasına, aylık 840,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000.00 TL maddî, 3000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının nafaka artırım davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadının nafaka artırım davasına yönelik temyiz dilekçesinin, nafaka artışı yönünden kesinlik sınırının altında kaldığından reddine, erkeğe, müşterek evin elektrik ile suyunu kesmesi nedeni ile de kusur yüklenilmiş ise de, bu konudaki tanık beyanları başkasından duyuma dayalı bulunduğundan bu vakıanın çıkarılmasına, özellikle ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratan erkeğin kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, erkeğin kusur belirlemesine esas alınan vakıa dışındaki istinaf itirazının reddine, bu kusurlu vakıanın kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı, kadının manevî tazminat talebinin reddi gerektiği, yoksulluk nafakası ve maddî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası ve maddî tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, erkeğin manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, kadın yararına aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren faizi ile 60.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine, tarafların diğer istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, birleşen davada kanun yolunun kesin olarak gösterilmesi, miktarı, maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı, reddedilen manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 323 üncü, 324 üncü, 341 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin bağımsız tedbir nafakasının artırılması davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin miktardan ayrı ayrı REDDİNE,
2.Tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminatın miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
b. Davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Hulki'ye yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden Azime'ye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.