"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2265 E., 2023/2832 K.
KARAR : Yeniden hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2023/108 E., 2023/455 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen 11.01.2022 tarihli karara karşı davalı kadın vekili tarafından yoksulluk nafakası yönünden istinaf yoluna başvurulmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yoksulluk nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmayan davalı kadının bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı kadın vekilinin "yoksulluk nafakası" yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının ilgisiz olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, erkeği tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, kadının internet bağımlısı olduğunu, kadının yargılama devam ederken erkeğe özür mesajları gönderdiğini bu hali ile dava tarihinden önce yaşanan vakıaları affettiğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına hakaret ettiğini, eşi ve çocuğuna ilgisiz olduğunu, kadına ekonomik şiddet uyguladığını, eve gelip gidecek misafirlere erkeğin annesinin karıştığını, erkeğin kadının ailesini eve kabul etmediğini belirterek davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL ve çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 11.01.2022 tarih ve 2019/732 E 2022/60 K sayılı kararı ile; davanın kabulüne, evlilik birliğinini temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına yoksulluk nafakası talebinin reddine, çocuk yararına aylık 550,00 TL iştirak nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili kusur değerlendirmesi, davanın kabulü, tedbir nafakası miktarı, maddî ve manevî tazminat verilmemesi yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 14.02.2023 tarih ve 2022/869 E 2023/353 K sayılı kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalıya hangi kusurların verildiğinin gerekçeye yazılmadığı, gerekçenin yetersiz olduğu gerekçesi ile kadının istinaf isteminin kabulüne, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırma gerekçesine göre sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, yemek yapmadığı, ortak çocukla ilgilenmediği, dosyaya sunulan ve kadın tarafından da inkar edilmeyen mesaj kayıtlarından kadının dava açıldıktan sonra erkeğe 31.12.2019 tarihinde ''affet beni ..., cahilliğime ver, çok pişmanım, çok pişmanım çok..'' "....ben bütün sözlerim için özür dilerim.." şeklinde mesajlar attığı, gerçekleşen bu olaylara göre boşanmada kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, evlilik birliğinini temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL ve çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, iştirak nafakası miktarı ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlara göre davanın kabulüne, karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, iştirak nafakası miktarının az olduğu, dilekçeler aşamasında talebi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken ilk kararda kesin hüküm oluşturacak şekilde yoksulluk nafakası talebinin reddine dair karar verildiği, ancak kadının ilk kararı bu yönüyle istinaf etmediğinden kesinleşmekle erkek lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesi ile kadının iştirak nafakası dışındaki istinaf taleplerinin esastan reddine, kadının iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile hükmün bu yönden kaldırılmasına, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün doğru olup olmadığı, iştirak nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 330 uncu maddesi, 182 inci maddesi, 327 nci ve 328 inci maddeleri ile 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı kadın vekilinin, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.