"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2427 E., 2023/2816 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli (Konya) 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/547 E., 2023/283 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ortak çocuk ...'un velâyeti, bu çocuğa yönelik kişisel ilişki ve nafaka yönlerinden yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adiye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usuli eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı-davalı kadın vekili tarafından ortak çocuklardan ... ve ... yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurulmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı ortak çocuklardan ... ve ... yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı-davalı kadının bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı-davalı kadın vekilinin "ortak çocuklardan ... ve ... yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları" yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; konutun bağımsızlığının sağlanmadığını, ekonomik anlamda her şeyin erkeğin ailesi ile birlikte olduğunu, davalının düzenli çalışmadığını, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müsrif olduğunu, kadının namusuna dil uzattığını iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle aksi takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının erkeğe hakaret ettiğini ve evi terk ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına psikolojik şiddet uyguladığı, kadının telefon görüşmesini kısıtlayarak yasaklar koyduğunu, erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu bu yönüyle erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar ... ve ... yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... yararına anneye teslimi tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur, velâyet, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve miktarları, hükmedilen tazminatlar ve miktarları, erkek lehine manevî tazminata hükmedilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kabul ettiği kusurların ve asıl davanın kabulü karşı davanın reddinin doğru olduğu, ancak ortak çocuk ...'in 2022 yılının Kasım ayından bu yana, tarafların evlilik birliği içerisinde yaşadıkları evde (İstanbul'da), baba ile birlikte yaşadığı ve okula başladığı, eğitim hayatını babasının yanında sürdürdüğü, alıştığı yerleşik düzenin baba yanında kurulu olduğu, çocuğun da babası ile birlikte yaşamak istediğini beyan ettiği, annenin ise Konya'nın Ereğli ilçesinde yaşadığı, idrak çağında olan ortak çocuklar ... ve ...'un ise, her iki raporda alınan beyanlarında anneleri ile yaşamaktan memnun olduklarını, velâyetlerinin annelerine verilmesini istediklerini beyan ettikleri anlaşıldığından, davalı davacı erkek vekilinin istinaf talebinin ortak çocuklar ... ve ...'un velâyeti, bu çocuklar yönünden takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın için takdir edilen tazminatlara, erkek lehine manevî tazminata hükmedilmemesi, kadın için yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, ...'un velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk ... lehine takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; velayet düzenlemesi, tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesini, velâyeti, tedbir-iştirak-yoksulluk nafakasına hükmedilmesini ve nafaka miktarlarını, kadın lehine maddî-manevî tazminata hükmedilmesini ve tazminat miktarlarını, erkek lehine manevî tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk, iştirak nafakalarına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı; mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı ve 169 uncu maddeleri, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ıncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-davalı kadın vekilinin, müşterek çocuklardan ... ve ... yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Ayşegül'e yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Murat'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.