"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2756 E., 2023/2493 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gönen (Balıkesir) Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/934 E., 2023/326 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacıların başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı anne vekili tarafından temyize cevap dilekçesinde duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde kişisel ilişki kurulmasına ilişkin davaların temyizinin duruşmalı inceleneceğine dair bir hüküm bulunmadığı gibi, dava acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilip; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekilinin sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacıların oğullarının trafik kazasında vefat ettiğini ve torununun annesi ile kaldığını, 2 yıl boyunca torunları ...'ye müvekkillerinin baktığını, davalı annenin ... isimli alkol bağımlısı bir kişi ile evlilik dışı birliktelik yaşadığını, daha sonra bu kişi ile evlendiğini, bu kişinin de cinayet sonucu öldürüldüğünü, davalı annenin torunlarını görmelerine engel olduğunu iddia ederek; davacılar ile torun ... ... arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı anne vekilinin süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıların iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, davacıların İstanbul 14. Aile Mahkemesinin 2019/1784 Esas 2021/1846 Karar sayılı dosyası ile de velayetin kaldırılması için anne aleyhine dava açtığı davanın reddine karar verildiği, davacıların küçük ...'i kaçırma ihtimali olduğundan sayısız kez uzaklaştırma kararı aldığını, yatılı kişisel ilişki tesisi halinde küçük ... ...'nin annesinin bakım ve şefkatinden mahrum kalacağını, davacılar ile çocuk arasında kurulacak ilişkinin yatılı olmayacak şekilde gündüz ve pedagog eşliğinde yapılması gerektiğini, davacı tarafın kişisel ilişki tesisi taleplerinin reddini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; küçük ... ...'nin babasının 2018 tarihinde trafik kazası sonucu vefat ettiğini, davacıların torunları ile görüşebilmeleri için kişisel ilişki kurulmasını talep ettikleri daha önce de İstanbul 14. Aile Mahkemesinin 2019/1784 Esas 2021/1846 Karar sayılı dosyası ile de velayetin kaldırılması ve vasi olarak atanmaları talebini içeren dava açtıkları ve davanın reddedildiği, küçük ...'in "dedesini sevmediğini, annesiyle yaşamak istediğini" yönündeki beyanı ve davacılar ile görüşme istemediği ve görüşme taleplerini reddettiği gerekçesiyle; çocuğun üstün yararı gereği davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, torunları ile uzun yıllar beraber yaşadıklarını, davalının çocuğu müvekkillerinden kaçırdığını, görüşmelerine engel olduğunu, verilen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda kişisel ilişki tesisine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların, yaşı küçüğün babaannesi ve dedesi oldukları, davacıların oğlunun 2018 yılında vefat ettiği, 4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi uyarınca olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacıların torun sevgisinin tatmin edilmesi, akrabalık bağının tamamen kopmaması için davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olmayacak şekilde davacılar ile yaşı küçük arasında kişisel ilişki kurulması gerektiği halde, davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile; davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilerek, davanın kabulü ile, " davacılar ve torun arasında her ayın ilk hafta sonu Pazar günü saat 10.00'dan saat 18.00' a kadar, dini bayramların 3. günü saat 10.00'dan saat 18.00'a kadar kişisel ilişki tesisine, kurulan ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren devamına" ve davacılar vekili yararına vekalet ücretine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı anne vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların küçük ... ...'ye fiziksel ve sözel şiddet uygulandığı ve ... ...'nin hiçbir baskı altında kalmadan kendi isteği ile davacılar ile hiçbir şekilde görüşmek istemediğini beyan etmesi, Mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporundaki tespitlerin aksine çocuk ile davacılar arasında kişisel ilişki tesisinin çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu belirterek; kabul edilen dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar ve torun arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü ve 325 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 5 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Davacılar ile 03.05.2011 doğumlu ... ... arasında Bölge Adliye Mahkemesi'nce "her ayın ilk hafta sonu Pazar günü saat 10.00'dan saat 17.00' a kadar, dini bayramların 3. günü saat 10.00'dan saat 17.00'a" kişisel ilişki kurulmuş ise de Mahkemece aldırılan 19.04.2021 havale tarihli sosyal inceleme raporunda, ... ...'nin anne ile çok mutlu olduğu, babasının kaybından sonra annesini de kaybetme ile ilgili ve kendisinin annesinden uzaklaştırılmasıyla ilgili ciddi korkularının olduğu, davacı taraflar ile yatılı olarak kişisel ilişki kurmasının uygun olmayacağı ve günü birlik kurulacak kişisel ilişki için de yapılacak olan ilk duruşmada küçük ... ...'nin beyanlarının alınarak beyanları doğrultusunda bu hususta karar verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağı kanaatiyle görüş bildirildiği, Mahkemece alınan çocuğun beyanında dede ve babaanne ile görüşmek istemediğini beyan ettiği, davacılar ile günübirlik görüşmek isteyip istemediği sorulduğunda ise kesinlikle görüşmek istemediğini, dedenin sinirli ve şiddet içeren davranışlarının olduğunu beyan ettiği, çocuğun beyanı alındıktan sonra uzman bilirkişinin görüş beyan etmediği görülmüştür. Bu durumda davacılar ve çocuk arasında kişisel ilişki kurulması veya kurulmaması konusunda aldırılan uzman raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. O halde, Mahkemece üç kişiden oluşacak bilirkişi heyetinden her iki taraf ve çocukla görüşme sağlanarak, çocuğun tereddütlerini giderecek şekilde tedbirlerden de yararlanılarak, ... ...'nin üst soyu ile görüşüp görüşmemesi konusunda daha kapsamlı rapor alınarak ve tüm delillerle birlikte değerlendirilerek çocuğun üstün yararına uygun olacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken, çocuğun beyanlarının aksine yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.