Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1561 E. 2024/7591 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, eski eşinin çocuğunu tanımasının iptali için açtığı davanın, tanımanın iptali mi yoksa soybağının reddi davası olarak nitelendirileceği ve hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava, tanımanın iptali davası olarak nitelendirilmiş ve tanıma tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan, davacının temyiz itirazları reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2268 E., 2023/2236 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bor 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/847 E., 2023/536 K.

Taraflar arasındaki tanımanın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacının eski eşi davalı ... ile 18.03.1993 tarihinde boşandıktan sonra da bir süre görüşmelerine devam ettiklerini, boşandıktan sonra da devam eden görüşmeler neticesinde davalı ... hamile olduğunu beyan ettiğini, bunun üzerine 05.06.1995 tarihinde doğan davalı ..., o Türkiye'ye geldiğinde ve Niğde 1. Noterliğinin 21.10.1997 tarih ve 13714 nolu belgesi ile tanındığını, 1997/58 no ile tescil edildiğini, yıllar sonra duyduğu çok üzücü dedikodular ve davalı ...'ın davalı oğluna yönelik söylediği baban seni mirasından alıkoymak istiyor, sana miras bırakmayacak gibi sözleri üzerine şüphe duyduğunu, araştırmalarda bulunarak 2022 yılı Ekim ayına kadar kendisini biyolojik babası olarak kabul ettiği oğlu ...'nın aslında biyolojik babası olmadığını tespit ettiğini, dolayısıyla davacı ve davalı ... için DNA ve diğer testlerin yapılarak, ...'nın babası olup olmadığına ilişkin nesep tespiti yapılmasını, ilgili genetik analizlerin yapılmasını ve neticesinde, biyolojik babası olmadığının tespiti halindeTürk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 286 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne soybağının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; DNA testi yapılmasını kabul ettiğini beyan etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin geçtiğini, kendi çocuğu olmadığını bildiği halde tanıma yaptığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın soybağının reddi davası olduğu, davacı ile davalı ...'in 1993 tarihinde boşandıkları, davalı çocuğun ise 1995 tarihinde dünyaya geldiği, böylelikle davalı çocuğun evlilik dışı dünyaya gelmiş olduğu, davacının 24 Ekim 1997 tarihinde, Niğde 1. Noterliğinin 13714 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde tanıma senedi ile çocuğu tanıdığı, huzurda ki soybağının reddi davasında davalı ...'in hak düşürücü süre itirazında bulunduğu, yapılan değerlendirmede; tanıma tarihi olan 24 Ekim 1997 tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin başladığının kabulünün gerektiği, zira evlilik dışı doğan çocuğun kendisinden olmadığının davacı tarafından bilinebilir olduğu, buna rağmen tanıma işlemini gerçekleştirdiği, sonuç olarak kanunun aradığı 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın soybağının reddi davası olduğunu, davayı süresi içinde açtığını, biyolojik inceleme ile çocuğun babası olmadığının sabit olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı dosya kapsamı ve toplanan delillerden davalı ..., davacının nüfusuna Niğde 1. Noterliğinin 24.10.1997 tarih ve 013714 yevmiye sayılı tanıma senedine göre tescil edildiği, davalı ... aleyhine açılan davanın tanımanın iptali davası niteliğinde olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 300 üncü maddesi gereğince tanıyanın dava hakkının, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her halde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşeceğinin düzenlendiği, davanın 4721 sayılı Kanun'un 300 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davalı ... aleyhine açılan davanın soybağının reddi davası olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 289 uncu maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu, netice itibarıyla İlk Derece Mahkemesince ret kararı verilmesinin doğru olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın ret gerekçesinin düzeltilmesine, diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinin tekrarlamakla birlikte, davanın hukuki nitelendirmesinin hatalı olduğunu, soybağının reddi davası olduğunu, hak düşürücü sürenin geçmediğini, biyolojik testlerle baba olmadığının sabit olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan davanın hukuki nitelendirmesinin hatalı olup olmadığı, hak düşürücü sürede açılıp açılmadığı, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 286 ncı, 289 uncu, 295 inci, 297 nci, 298 inci, 299 uncu, 300 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte

görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.