Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1574 E. 2024/7986 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eşin, aile konutu üzerindeki ipotek tesisine rızasının bulunup bulunmadığı noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin ipotek tesisine rızasını gösterir muvafakatnamedeki imzanın Adli Tıp Kurumu raporu ile doğrulanmış olması ve davacı tarafça aksi yönde yeterli delil sunulamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1625 E., 2023/1690 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/464 E., 2023/1030 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tapuda davalı ... adına kayıtlı İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... Mevkii 862 nolu parsel, ... Caddesi ... Sokak No:7/55 Büyükşehir Konutları'nda bulunan B-3 Blok (mahallinde A-17 Blok) kat 13'deki 671 no'lu bağımsız bölümü aile konutu olarak kullandıkların, tarafların başkaca taşınmazları olmadığını, davalı ...'nin, davacının bilgisi ve onayı olmadan davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak taşınmaza banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle bankanın Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nün 2020/6718 Esasında diğer davalı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davacının kredi ve ipotekten haberdar olmadığını belirterek icra takip dosyasında satışın durdurulmasına, bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle banka tarafından başlatılan takip neticesinde dava konusu gayrimenkulün 01.04.2021-03.05.2021 tarihlerinde satışın tedbir kararı ile durdurulduğunu, aile konutu şerhi bulunmayan dava konusu gayrimenkule tapu kayıtlarının aleniliği ve tapuya güven ilkesi gereğince 12.04.2016 tarih ve 8675 yev.nolu 600.000,00 TL bedelle 1. dereceden ipotek tesis edildiğini, Aile Konutu şerhinin ipotek tesis tarihinden yıllar sonra 03.02.2020 tarihinde tapuya işlendiğini, dava konusu gayrimenkulün tapu kaydı üzerinde yapılan incelemede aile konutu şerhi olmadığından gayrimenkul üzerine banka lehine 1. dereceden ipotek konulduğunu, ayni bir hak olarak ipotek işlemi kanuni unsurları tam olarak geçerli ipotek akdi kurulduğunu, davacının ipotek tesisine muvafakat ettiğini, kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, doğan her türlü talep ve dava haklarından da feragat ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; inceleme konusu muvafakatnamedeki imzanın Adli Tıp Kurulu raporunca tespit edildiği üzere davacının el ürünü olduğu, kadın tarafından taşınmazın aile konutu olduğu iddia edilmiş ise de bu durumu ispat edecek herhangi bir delil bildirmediği ve tanık da dinletmediği, atılan imzanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi uyarınca geçerli rıza kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanıklarının tamamı dinlenilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli mukayese imzalar toplanılmadan alınan rapora itibar edilemeyeceğini, imza incelemesinin İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvarında yapılması taleplerinin duruşma zaptına geçirilmediğini, malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunması gerektiğini belirterek davanın kabulü istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın mahiyeti gereğince ispat yükünın davacı tarafta olduğu, yasal mevzuat, Yargıtay içtihatları, dosya kapsamına göre İlk Derece Mahkemesince yeterince mukayeseye esas imza celbi ile yapılan inceleme ile Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm tesisi için yeterli olduğu, yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı, yazılı belge ile ispat edilen hususlar bakımından ayrıca tanıkların tümünün dinlenilmemesinde usul ve esas açısından isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu muvafakatnamenin yasal unsurları taşımadığını, yeterli imza örnekleri toplatılmadan inceleme yapıldığını, tanıkların tamamının dinlenmediğini, imza incelemesinin İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvarında yapılması taleplerinin duruşma zaptına geçirilmediğini, tapuda aile konutuna ilişkin şerh bulunmasına rağmen ispat külfetinin davacı tarafta olduğu yönünde belirleme yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davacı malik olmayan eşin rızasının ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.