"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/242 E., 2023/1148 K.
KARAR :İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bingöl 4. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/194 E., 2022/248 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet eşyası alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet eşyası alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını ve müvekkilini odaya kilitleyerek evden ayrıldığını, hakaret ve tehdit içerikli mesajlar gönderdiğini, ziynet eşyalarına el koyduğunu ve borç olarak arkadaşına verdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve müvekkiline ait olan 4 adet 40 gram bileziğin aynen iadesine aynen iade mümkün olmaması halinde 39.920,00 TL'nin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadın iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu beyan ederek; Yetkili mahkemede davanın açılmadığını, kadının davasının reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ortak borçlardan dolayı davacı kadının hissesine düşen 28.392,00 TL'nin davacı kadından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 20.05.2021 tarih ile 2019/395 Esas 2021/205 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına 7.500,00 TL manevi ve 7.500,00 TL maddî tazminata. ziynet alacağı yönünden 4 adet 22 ayar 40 gram bileziğin bedeli olan 39.838,40 TL' bedelin davacı kadın eşe ödenmesine, davalı erkek eşin tazminat ve alacak isteminin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek, yekti itirazının olduğunu belirterek; davanın kabulü, kusur tespiti, tazminat, nafaka , velâyet ve ziynet alacağı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 17.02.2022 tarih ve 2021/1001 Esas,2022/222 Karar sayılı kararı ile, ziynet alacağı yönünden denetime elverişli gerekçe oluşturulmadığı ve davacı kadının aynen iade talebi olmasına rağmen bu talebi hakkında olumlu olumsuz karar verilmediği, velâyete ve erkek eşin tazminat taleplerinin reddine yönelik olarak gerekçe oluşturulmadığı, davalı erkek eşin, yargılama aşamasında dosya içerisine sunduğu cevap dilekçesinde yer almayan talep ve iddialarına savunma başlığı adı altında gerekçede yer verilmesi, usulüne uygun açılmış ve harçlandırılmış bir karşı davası olmadığı halde davalının alacak talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın reddine karar verilmesi, kabule konu ziynet eşyalarının tür ve nitelikleri ile bedellerinin de ayrı ayrı yazılması gerekirken, Mahkeme tarafından bu husus gözardı edilerek, infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulduğu gerekçesi ile, başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin yakınlarının kadın eşe karşı sarf ettiği sözler ve hakaretlerde bulunduğu ve erkeğin göz yumduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği,ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 7.500,00 TL maddî, 7.500,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağı davasının kabulü ile, 4 adet 40 gram 22 ayar burma bileziğin aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde toplam bedeli olan 39.838,40 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine ve erkeğin alacak ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetki itirazının olduğunu belirterek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, nafaka, velayet, kişisel ilişki ve ziynet alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının boşanma davası açılmadan 12.11.2019 tarihinde Bingöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde işyeri değişikliği talebinde bulunduğu, mahkemece 2019/100 D.iş sayılı karar ile kadının iş yeri değişikliği talebinin kabulüne karar verildiği, davanın ise işyeri değişikliği kararı verilmesinden sonra 15.11.2029 tarihinde açıldığı, davacı kadının dava tarihinden önce yerleşmek niyetiyle ailesinin yanına Bingöl iline gittiğinden, davalı vekilinin yetki itirazının reddine ilişkin kararın yerinde olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğu kabul edildiğinden erkek yönünden maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşmadığı, İlk Derece Mahkemesince erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken; karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi hatalı olmuş ise de; karar davalı erkek tarafından istinaf edildiğinden; davalı erkeğin usuli kazanılmış hakkı gözetilerek; davalı erkek aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde red kararı verilemeyeceği, davalı erkeğin usulüne uygun açılmış ve harçlandırılmış bir karşı davası bulunmadığına göre davalı erkeğin alacak talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi isabetli olduğu, ortak çocuğun velâyet hakkının anneye verildiği, baba ile çocuk arasında yatısız şeklinde kişisel ilişki tesis edildiği, dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; çocuğun baba yanında uzun süreli yatılı kalmasının çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceğine ilişkin dosyada somut bir delilin bulunmadığı, çocuk ile baba arasında babalık duygularını tatmin edecek şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiği, mahkemece tesis edilen kişisel ilişki kararının babalık duygularını tatmin edecek şekilde düzenlenmediği, çocuğun yaşı da dikkate alındığında baba yanında yatılı kalabileceği, ziynet eşya alacağı talebine yönelik olarak, davacı kadın 4 adet 22 ayar 40 gram burma bileziğin erkek tarafından alındığını, arkadaşı ...'a borç olarak verildiğini ve kendisine iade edilmediğini belirterek ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise 39.920,00 TL ziynet bedelinin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği davalı erkeğin cevap dilekçesinde taraflara düğünde altın takılmadığını, yalnızca nakit para takıldığını, takı parasının da evin ihtiyaçları için harcandığını savunduğu, toplanan delillerden; talebe konu 4 adet burma bileziğin davalı erkeğin arkadaşı ...'a borç olarak verildiği tanık beyanları ile sabit olduğu ve davacı kadının ziynet eşyası alacağını yönelik iddiasını ispatladığı gerekçesi ile davalı erkek vekilinin çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; ortak çocuk ile baba arasında yatılı şekilde kişisel ilişki tesisine ve erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; babanın Rusya da yaşadığını, kişisel ilişkinin kurulacağı yer yönünden açıklama yapılmadığını, küçüğün yatılı kişisel ilişkiye hazır olmadığını, çocuğunun yurt dışına kaçırılacağı ve kişisel ilişki kararının kötü bir şekilde kullanılarak çocuğunun travmatize olacağını, kararın hatalı olduğunu belirterek; kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazına aynen tekrar ederek, yetki itirazı, davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, nafaka, velâyet, kişisel ilişki ve ziynet alacağı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yetki itirazı, davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve erkeğin reddedilen tazminat talepleri, nafaka, velâyet, kişisel ilişki ve ziynet alacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 220 nci, 222 nci, 226 ncı, 330 uncu, 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.