Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1659 E. 2024/9601 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının azlığı nedeniyle temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve ihlal edilen kişilik hakları gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1696 E., 2023/1609 K.

DAVA TÜRÜ : Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/171 E., 2022/439 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın vekili tarafından maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise davanın kabulü, kusur belirlemesi, maddî tazminat ve manevî tazminat ile miktarları yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Davacı kadın vekilinin tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik temyizinin incelenmesinde;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı kadın tarafından tedbir nafakası , iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarları bakımından istinaf yoluna başvurulmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davacı kadının bu yönlere ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararına karşı da temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı kadın vekilinin tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

2.Davacı kadın vekilinin diğer, davalı erkek vekilinin ise tüm temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

a.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

b.Davacı kadın vekilinin lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevi tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

Davacı kadın vekilinin diğer, davalı erkek vekilinin ise tüm temyiz itirazlarının incelenmesinde;

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin eBölge Adliye Mahkemesi kararının maddi tazminat ve manevi tazminatlın miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının maddi tazminat ve manevi tazminatın miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

4.Davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.