Logo

2. Hukuk Dairesi2024/165 E. 2024/8162 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşı tarafın istinaf dilekçesine sunulan beyan dilekçesinin katılma yolu ile istinaf dilekçesi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadın vekilinin, davacı-davalı erkek vekilinin istinaf dilekçesine karşı verdiği beyan dilekçesinin, 6100 sayılı HMK'nın 348. maddesi uyarınca katılma yoluyla istinaf dilekçesi niteliğinde olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun gözetilerek davalı-davacı kadın vekiline harç yatırma konusunda süre verilmesi ve harcın yatırılması halinde istinaf başvurusunun da incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2011 E., 2023/2915 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmalı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/323 E., 2022/64 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, her şeyi ailesine anlattığını, aşağıladığını, ailesine saygısız davrandığını, kaza geçirdiğinde bakmadığını, intihara teşebbüs ettiğini, çocuğun temizliği ile dahi ilgilenmediğini, erkeğe ve ailesine hakaret ettiğini, annesinin boğazını sıktığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı erkeğin ailesinin kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, işçi gibi çalıştırdıklarını, hakaret ettiklerini, tehdit ettiklerini, erkeğin kadının annesine küfür ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, kadın için aylık 750,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, ziynet eşyalarının da aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-davalının boşanma sebebi ve savunma olarak ileri sürdüğü vakıalar hakkında ispatlanan hususların; davalı-davacı kadının ev içindeki özel hususları kendi ailesine aktarması, çocuğu ile ilgilenmemesi, müşterek haneyi birden fazla terk etmesi, davacı-davalı ailesine ve davacının kendisine karşı hakaret, aşağılama eylemleri ve kendi kişisel temizliği ile ilgilenmemesi olduğu, davalı-davacının ise; sürekli olarak çalıştığı ve kendisine ekonomik şiddet uygulandığı ve davacının ailesinin kendisine kötü davrandığı yönündeki iddiaları dinlenen tanık beyanları ile ispatlandığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit görüldüğünden boşanma taleplerinin kabulüne, tarafların kusur durumları dikkate alınarak her iki tarafın da evlilik birliliğinin çekilmez hale gelmesinde eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları (Takbis ve SGK sorgulaması, kolluk araştırma tutanakları) incelendiğinde davalı eşin düzenli bir işi ve geliri bulunmadığı gerekçesi ile davalı-davacı lehine bağlanan aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, davalı karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacı vekilinin ziynet eşyalarının iadesine yönelik açtığı davanın kabulü ile; 16 adet 22 ayar ortalama 25'şer gramdan burma bilezik değeri 164.496,00 TL ve 1 adet 22 ayar ortalama 60 gramdan burma bilezik değeri 24.674,40 TL olan ziynet eşyalarının davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının toplam değeri olan 189.170,40 TL'nin 1.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 188.170,40 TL'ye ıslah tarihi olan 24.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, kişisel ilişki ve ziynet alacağı davasının kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili; katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı kadın tarafından 10.09.2018 tarihinde Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan boşanma davası sonucu davanın reddine karar verildiği ve kararın 18.02.2020 tarihinde kesinleştiği, bu defa davalı-davacı kadın tarafından 07.01.2021 tarihinde aynı hukuki nedenlerle yeni bir boşanma davası açıdığı ve mahkemece kadının açtığı davanın, erkeğin açtığı dava ile birleştirildiği ve yargılama sonunda kadının açtığı davanın da kabulü ile boşanmaya karar verildiği, davalı-davacı kadın tarafından açılan ve red ile sonuçlanan boşanma davası sonucu davacı-davalı erkeğin kusursuz hale geldiği, davalı-davacı tanıkların ifadelerinde geçen olayların reddedilen boşanma davasından önceki olaylar olduğu, bu olaylar esas alınarak erkeğe kusur atfedilmesi kesin hüküm ile bağdaşmayacağı, red ile sonuçlanan boşanma davasının açıldığı tarihten sonra erkeğin kusurunun bulunduğunun kanıtlanamadığı, davalı-davacı kadının davası yönünden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrasının koşullarının oluşmadığı, Mahkemece kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kadının boşanma davası yönünden kaldırılmasına, bu yönden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, davalı-davacı kadının boşanma davasının reddine, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davacı-davalı erkek vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-davacı kadının ziynet eşyası alacağı talebinin bu dava dosyasından ayrılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; kadının davasının reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı-davacı kadın vekili tarafından dosyaya sunulan istinaf dilekçesine karşı beyan dilekçesinin katılma yolu ile istinaf dilekçesi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 348 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.6100 sayılı Kanun`un 348 inci maddesinin birinci fıkrasına göre istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir.

2.Somut olayda; davacı-davalı erkek vekilinin istinaf dilekçesi, davalı-davacı kadın vekiline 15.05.2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı-davacı kadın vekili 27.05.2022 tarihinde katılma yolu ile istinaf süresi içinde dosyaya sunduğu istinaf dilekçesine karşı beyanlarının sunumunu içerir dilekçe ile, İlk Derece Mahkemesi kararının ziynet alacağı yönünden onanmasını, diğer tüm yönlerden bozulmasını talep etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili tarafından dosyaya sunulan bu dilekçe, katılma yolu ile istinaf dilekçesi mahiyetindedir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince bu dilekçe dikkate alınmamış, sadece davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusu incelenmiştir. Buna göre Bölge Adliye Mahkemesince, davalı-davacı kadın vekiline istinaf harçlarının yatırılması için öncelikle süre verilmesi, yatırılması halinde davacı-davalı kadının katılma yolu ile istinaf başvurusunun da incelenmesi, yatırılmazsa mevcut duruma göre karar vermek üzere hükmün bozulmasına ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.