Logo

2. Hukuk Dairesi2024/166 E. 2024/6555 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise kusurun kimde olduğu, boşanma ile birlikte fer'i taleplerin kabul edilip edilmeyeceği ve miktarının uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2020 E., 2023/2102 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kayseri 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/70 E., 2023/585 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların 1994 yılında evlendiklerini, bu evlilikten 2 tane ortak çocuklarının bulunduğunu, çocukların reşit olduklarını, tarafların evlendikleri günden itibaren davalının tam kusurlu davranışları nedeniyle şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını davalının evliliğin ilk zamanlarından beri evlilik birliğinin tarafına yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, davalının erkeğe sürekli hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, davalının yıllardır başına buyruk yaşadığını, şehir dışına gitse bile eşine haber vermediğini, davacıya hiçe saydığını, ayrıca son yedi sekiz senedir erkek ile aynı yatakta yatmadığını, eşinin yatak odasına girmesine izin vermediğini, pişirdikleri yemeklerden erkeğe yedirmek istemediğini, davacı erkek ne yapsa tam tersi davranışları yaptığını, tüm bu sebeplerle tarafların boşanmalarına davacı lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; davacı tarafın açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu, davacının aile reisi olarak görevlerini yerine getirmediğini, zaman zaman işsiz kaldığını, kadına ve çocuklarına bakmakta zorlandığını, gerekli ilgi ve sevgiyi göstermediğini, tüm sorumlulukları müvekkiline yüklediğini, evde adeta bir misafir gibi hayat yaşadığını, davalı kadına karşı hakaret edip, onur ve güven kırıcı tavırlarda bulunduğunu, ortak evin tüm ihtiyaçlarını, alışverişini, kirasını, faturasını kadın eşin karşıladığını, davacı tarafın genelde çalışmayan, evden çıkışlarda gittiği yeri söylemeyen biri olduğu için bu durumu anlaması için kadının da bir kaç sefer bu şekilde kısas olarak davrandığını, davalının sabit olmayan geçici işlerde çalıştığını, kooperatif evine yazıldıklarını aidatlarını müvekkilinin ödediğini, davalı kadının emekli olduktan sonra da çalışarak evin geçimine katkı sağladığını, müvekkilinin satın alınan ev nedeniyle aile geçimine daha fazla katkıda bulunmak ve binada aidat ödememek için 2,5 sene yöneticilik yaptığını, davalının içine kapanık, konuşmayan, aile içinde olan olaylara lakayt kalan bir insan olduğunu, davalının 2022 yılı ocak ayında evden ayrıldığını, ablasının evinde kaldığını, tüm bu sebeplerle asıl davanın reddine, kendi açmış oldukları karşı davanın ise kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı erkeğin eşine yeterince ilgi göstermediği, evi ve ailesine yeterli önemi göstermediği, ailesinin evliliğe karışmasına engel olmadığı, evi terk ederek ablasının yanına yerleştiği, bu davranışları ile kusurlu olduğu; buna karşın davalı-karşı davacı kadının da eşine yemek yapmadığı, kıyafetlerini yıkamadığı, erkeğin ailesi ile görüşmediği bu hali ile değerlendirildiğinde; davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına oranla daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile; asıl dava ve karşı dava yönünden davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacının maddî ve manevî tazminat talebinin 4721 sayılı Kanun'un 174 ncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca kısmen kabulü ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda, asıl dava yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanma kararı verilmesinin doğru olmasının yanında, davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açmış olduğu boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, erkeğe yüklenen kusurun yerinde olmadığını, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, erkek aleyhine hükmedilen tazminatların hukuka uygun olmadığı gibi kadının tam kusurlu olması nedeniyle erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, yine yargılama giderleri ve vekâlet ücretleri yönünden kararın kaldırılarak talepleri gibi hüküm kurulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz başvurusunda, istinaf başvuru dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen kendi tazminat talepleri, yargılama giderleri ve vekâlet ücretleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı kadının boşanma davası ve fer'î taleplerinin kabulünün yerinde olup olmadığı, yasal koşulları varsa fer'îlerin miktarının hakkaniyete ve tarafların ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, erkeğin boşanma davasının kabul edilmesine karşın fer'î taleplerinin karşılanmamasının yerinde olup olmadığı ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönünden verilen kararın doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190, 323, 326, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 174 üncü maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.