Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1688 E. 2024/1891 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Velayeti annede olan ortak çocuğun, annenin bekarlık soyadını kullanmasına izin verilip verilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun soyadı değişikliğini gerektirecek bir durumun ve annenin bekarlık soyadını kullanmasının çocuğun menfaatine olduğunun ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1122 E., 2023/1668 K.

DAVA TARİHİ : 10.08.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/178 E., 2023/187 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve fer'îleri ile birlikte çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan karşılıklı boşanma davasının ve fer'îlerinin kabulüne, davacının ortak çocuğun soy adının değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ... kadının "müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi" talebinin, iş bu dosyadan tefriki ile Daire'nin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi'nin yeni esas üzerinden yaptığı değerlendirmede, davacı tarafça açılan boşanma ve ziynet alacağı davası ile birlikte müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi talebinde bulunulmuş olup, davacı tarafça bu talebe yönelik olarak herhangi bir harç yatırılmadığı, davacının "müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi" talebi, boşanmanın fer'î niteliğindeki taleplerden olmayıp, ayrıca harçlandırılmasının gerekmekte olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmının (6) no'lu maddesinin kaldırılmasına, dosyanın Daire kararına uygun şekilde işlem yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine,Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferileri, ziynet alacağı ile birlikte ortak çocuğun soyadının davacının kızlık soyadı ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davacı kadının kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını beyanla, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'î niteliğindeki taleplerinin kabulüne ve davacı kadın tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 04.02.2020 tarih ve 2017/1432 Esas, 2020/36 Karar sayılı kararı ile; karşılıklı boşama davası ve fer'îlerinin kabulüne, ziynet eşyası isteminin reddine, davacının müşterek çocuğun soy adının değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2022 tarih ve 2022/283 Esas, 2022/312 Karar sayılı kararı ile Ankara 6. Aile Mahkemesi'nin 2017/1432 E 2020/36 K sayılı dosyası, tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine Daireye gelmekle, Dairenin 2020/644 Esas numarasına kaydedildiği, Dairece verilen tefrik kararı ile, ... kadının "müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi" talebinin, Dairenin 2020/644 E sayılı dosyasından tefrikine karar verilmiş olup, yapılan tefrik işlemi akabinde Dairenin iş bu 2022/283 E numarasına kaydedildiği, bu itibarla, iş bu dosya kapsamında sadece taraflar arasındaki "müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi" talebi istinaf incelemesine tabi tutulduğu, davacı tarafça müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi talebine yönelik olarak herhangi bir harç yatırılmadığı, davacının "müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi" talebi, boşanmanın fer'î niteliğindeki taleplerden olmayıp, harcın alınması ve tamamlatılmasının kamu düzenine ilişkin olduğu, kamu düzenine aykırılığın mutlak istinaf sebebi olup istinaf dilekçesinde ileri sürülmesine gerek olmadan mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiği ve harcın yatırılmasının dava şartlarından olduğu, bu durumda, mahkemece, davacı kadına harcın ikmali için süre verilmesi, harç noksanlığı giderildiği takdirde bu talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi, harcın ikmal edilmemesi halinde ise Harçlar Kanunu gereğince işlem yapılması gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesi ile davacının istinaf isteminin esası incelenmeksizin kabulü ile, Ankara 6. Aile Mahkemesi'nin 2017/1432 E 2020/36 K sayılı 04.02.2020 tarihli kararının hüküm kısmının (6) no'lu maddesinin, 6100 sayılı Kanun'un 353üncü maddesinin birinci fıkrasının a bendi uyarınca esası incelenmeksizin kaldırılmasına, belirtilen eksiklik giderilerek bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evliliğin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, velayet kendinde olan ebeveynin çocuğun soyadının değiştirilmesi konusunda talepte bulunduğu takdirde bu talebinin, çocuğun yüksek menfaatine olduğu konusunda iddiası ve bu iddiasının ispatının gerekmekte olduğu. davacı tarafından müşterek çocuğun soyadının kızlık soyadı ile değiştirilmesine ilişkin herhangi bir delil bildirilmemiş olduğundan talebin yerinde görülmediği gerekçesi ile davacının ortak çocuğun soyadının değiştirilmesi talebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı babanın çocuğun bakımı, sağlığı, sosyal yaşantısı, temel ihtiyaçları vs. konularında çocuğu ile ilgilenmediğini, müşterek çocuk belli bir yaşa gelene kadar tanıma isteğinde dahi bulunmadığını, dolayısı ile ortak çocuk tamamen baba sevgisinden ve baba ilgisinden mahrum büyüdüğünü, babanın çocuğu ile görüşmediğini, ortak çocuğun anne ile aynı soyadını taşımasının davacı ve küçüğün menfaatinin korunması için önem arz etmekte olduğunu, davalı babanın çocukla görüşmek dahi istememesi ve ilgisiz olması, müşterek çocuğun da soyadının farklı olmasından rahatsız olmaya başlaması ve müvekkil ile aynı soyadını taşımak istediğini belirtmesi, ortak çocuğun soy isminin farklı olmasının eğitim hayatında, okul ve sosyal çevresinde problemler meydana getirmesi ve arkadaşlarının alay konusu olması gibi nedenlerden dolayı müşterek çocuğun soyadının, müvekkilin kızlık soyadı olan ''Aytaç'' olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etme gereğinin hasıl olduğunu, dosya kapsamına alınan deliller ve sair hususlar gözetilmeksizin ve herhangi bir haklı gerekçe sunulmaksızın, eksik inceleme ile huzurdaki davada soyadının değiştirilmesi taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kreşten alınan bilgilendirme yazısının nazara alınmadığını belirterek davanın reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava tarihi itibariyle müşterek çocuğun bir yaşından küçük olduğu, davacı tarafça dosyaya müşterek çocuğun kreşinden alınan 07.07.2022 tarihli yazı sunulmuş ve yazı içeriğinde özetle "müşterek çocuğun 2019 yılından itibaren kreşe devam ettiği, çocuğun babasının 2021 yılı temmuz ayında ilk defa okulu ziyaret ederek 2021 yılı temmuz ayında bir ya da iki defa çocuğu okuldan aldığı, bunun dışında okula gelmediği, çocuğun babasından bahsetmediği" açıklanmış ise de, bu hususun tek başına çocuğun soyadı değişikliğini gerektirmeyeceği, dava tarihi itibariyle sekiz aylık olan çocuğun soyadının değiştirilmesini haklı kılan vakıaların yapılan yargılama ve toplanan delillere göre ispatlanamadığı, dava tarihi itibariyle henüz sekiz aylık olan ve idrak çağında bulunmayan çocuğun annesinden farklı soyadı taşımasının çocuğu psikolojik olarak olumsuz etkilediğine dair objektif ve tarafsız delil sunulmadığının anlaşıldığını, gerçekleşen bu durum karşısında kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ayrıca müşterek çocuğun yedi yaşını doldurduğu ve annesi ile soyadının farklı olduğunu idrak edebilecek yaşta olduğu ve farklılığı sorgulamaya başladığı, dolayısı ile bu durumun gelişme çağında olan çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyeceği, velâyeti kendisinde olan anne ile müşterek çocuğun soy ismi farklılığı nedeni ile basit bir işlem dahi yapılacakken resmi prosedürlerle uğraşmak zorunda kalmaları, müvekkilin ortak çocuğun annesi olduğunu belgelemek için nüfus kayıt örneği ile boşanma ilamını ibraz etmek zorunda kalması durumlarının taleplerinin haklılığını ortaya koyduğunu, çocuk ile görüşmeyi içeren herhangi bir inceleme yapılmadığını, kararın Anayasa'nın 10.maddesine aykırılık teşkil ettiğini belirterek açılan davanın reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; annenin velâyeti altında bulunan ortak çocuğun, annenin bekarlık soyadını kullanmasına izin verilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10 uncu maddesi, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı iptal kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.