Logo

2. Hukuk Dairesi2024/169 E. 2024/8455 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre verdiği kusur belirlemesi kararı, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1113 E., 2023/1492 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1173 E., 2022/404 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evliliği hiç benimsemediğini ve şikayetçi gibi davrandığını, en ufak şeyden tartışma çıkardığını, eşyalara zarar verdiğini, evlenmeden önceki erkeklerle ilişkilerini anlattığını, telefonda onlarla görüştüğünü, annesine ve yeğenine kötü davrandığını, evden kovduğunu, evde kavga çıkararak asılsız suçlamalarla polis çağırdığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin Eskişehir 2. Aile Mahkemesi 2017/438 Esas sayılı dosyasında dava açıp sonradan feragat ettiğini, aradan geçen iki yıl boyunca boşanmaya sebep hiçbir olayın yaşanmadığını, erkeğin sadakatsiz olup, müvekkilini dövdüğünü, hakaret ve tehdit ettiğini, aç susuz bırakıp evi terk ettiğini belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasın, ziynet ve kişisel eşyalarının iaddesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin dayandığı boşanma davasındaki olguların, daha önce açılıp erkeğin feragati ile sonuçlanmış boşanma davasındaki olgular ile aynı olduğu gözetilerek itibar edilmediği, buna karşılık erkeğin güven sarsıcı eylemlerin, fiziksel ve ekonomik şiddet davranışının tanık beyanları ile sübut bulduğu, erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, koşulları oluştuğundan kadın yararına 18.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminata, aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın tarafından ileri sürülen kişisel eşyalar yönünden talebin geri alındığı anlaşılmakla davanın açılmamış sayılmasına, ispatlanamayan ziynet alacağı taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı -karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen ziynet alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar yanında erkeğin ayrıca ''kadını istemediği ve kadınla birlikte yaşamaktan kaçındığı," bu kusurların da erkeğe yüklenmesi gerektiği, davalı-karşı davacı kadının tanık beyanlarında yer alan sair ifadeler soyut olduğu gibi ifadelerde net bir tarihin de bulunmadığı, yine bazı vakıalardan sonra evlilik birliği devam ettiğinden davalı-karşı davacı kadının bu vakıalar yönünden davacı-karşı davalı erkeği affettiği, en azından yaşanılanları hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiğinden bu vakıaların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesine, tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususlarda yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kusurun belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına aylık 1500,00 TL yoksulluk nafakasına, 60,000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının diğer istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı -karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

.Davalı -karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, müvekkilinin erkeği affettiğine yönelik gerekçenin hatalı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Amine'ye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.