Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1739 E. 2024/9474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, bu nedenle kadının ağır kusurlu olarak kabul edilmesinin ve erkeğe tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, ayrıca kadının yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığı halde nafakasının reddedilmesinin de doğru olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve hükmedilen tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1541 E., 2023/2822 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/816 E., 2022/229 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın vekili tarafından, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ile tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Taraflarca karşılıklı açılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğundan bahisle her iki davanın kabulüne, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlara hükmedilmiş, erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiş olup verilen karar davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, erkeğin istinaf itirazlarının kabulü ile yeniden kusur belirlemesi yapılarak, kadının ağır kusurlu olduğundan bahisle erkek yararına tazminat ödenmesine, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, kadının kusurunun daha ağır olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; taraflara yüklenen kusurlar sabit olmakla birlikte, mevcut kusur durumuna göre tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı-davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

3. Yukarıda 2. bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurlu olup, davacı-davalı erkek yararına 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluşmamıştır. O halde hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

4. Somut uyuşmazlıkta boşanmaya neden olan olaylarda kusuru daha ağır olmayan ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve hükmedilen tazminatlar yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.