Logo

2. Hukuk Dairesi2024/174 E. 2024/809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında Yargıtay’ın bozma ilamına uyularak hükmedilen maddi tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uygun olarak yeniden hüküm kurduğu ve takdir edilen tazminat miktarında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/401 E., 2023/604 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına 4.000.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1-... kadın vekili asıl dava dilekçesinde tarafların zina, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına ve kadın yararına aylık 50.000,00 TL tedbir nafakası ile 5.000.000,00 TL maddî, 5.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2-... kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; tarafların pek kötü ve onur kırıcı davaranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına ve kadın yararına aylık 50.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 5.000,000,00 TL maddî, 5.000,000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına ve erkek yararına 7.500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.01.2015 tarihli ve 2012/397 Esas 2015/22 Karar sayılı kararı ile; asıl davada kadının zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma talebi ile birleşen davada onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma taleplerinin ve fer'î taleplerinin reddine, erkeğin karşı davasının reddine, asıl ve birleşen davada kadını evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının vazgeçmiş olduğu tedbir ve yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin fer'î taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 15.03.2016 tarihli ve 2015/13099 Esas, 2016/4956 Karar sayılı kararında; kadının asıl davada zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile boşanma talep ettiği, Mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar verildiği, Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de koşullara ilişkin bir açıklama yapılmadığı, koşulların gerekçede tartışılmadığı, Yargıtay denetimine elverişli gerekçeli bir karar bulunmadığı, onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin ise hiçbir gerekçe oluşturulmadığı, Mahkemece gerekçesiz şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sebebine göre sair temyiz itirazları incelenmemiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 11.01.2018 tarihli ve 2017/454 Esas, 2018/13 Karar sayılı karar ile; kesinleşen ve konusuz kalan talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 200.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

2.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

3.Dairenin 11.03.2019 tarihli, 2018/2013 Esas, 2019/2449 Karar sayılı kararında; Mahkemece verilen ilk hükmün kadın tarafından özel boşanma sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi gerekirken genel boşama sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesinden bahisle de temyiz edilmiş olması sebebiyle kadının boşanma davalarınında verilen hükümlerin ve boşanma hükmünün kesinleşmemiş olduğu ve hükmün sadece temyiz edilmeyen erkeğin boşanma davasının reddi yönünden kesinleşmiş olduğu, kesinleşmemiş olan kadının boşanma davaları ve fer'îleri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken kadının boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin ve erkeğin boşanma davası hakkında da yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sebebine göre sair temyiz itirazları incelenmemiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin 29.09.2020 tarihli, 2019/749 Esas, 2020/503 Karar sayılı kararıyla bozma kararına uyulmasına karar verilerek asıl davadaki 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 163 üncü maddesine dayalı açılan boşanma talebinin reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, karşı boşanma davasının reddine ilişkin hüküm temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada 4721 sayılı Kanun'un 162 inci ve 166 ncı maddesine göre açılan boşanma davasının reddine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasından feragat ettiği görülmekle bu taleplerin reddine, kadın ve erkeğin eşit kusurlu kabul edilmeleri nedeniyle tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

2.Mahkeme kararına karşı ... kadın vekili tarafından özel boşanma sebeplerine dayalı olarak açtıkları davaların kabulüne karar verilmemesi, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Dairenin 06.07.2021 tarihli, 2021/906 Esas, 2021/5820 Karar sayılı kararı ile, Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabul edilmesinin doğru olmadığı, buna göre kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına ve temyize konu sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

D. Dördüncü Bozma Kararı

1.Mahkemenin 15.02.2022 tarihli ve 2021/667 Esas, 2022/105 Karar sayılı kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakatsiz olan ve eve alkollü gelerek eşine küfürler eden erkeğin ağır, eşini kıskanıp sürekli telefonla arayarak rencide eden ve eşine hakaret eden kadının az kusurlu oldukları gerekçesiyle; kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

2.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

3. Dairenin 09.11.2022 tarihli, 2022/3528 Esas, 2022/8978 Karar sayılı kararı ile, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına ve temyize konu sair yönlerin onanmasına karar verilmiştir.

E. Mahkemenin Son Kararı

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yer alan kararı ile, bozma kararına uyulmasına karar verilerek kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına 4.000.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili; kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili; kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozmanın amacına uygun karar verilip verilmediği ve kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası aftıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi 438 inci maddesine yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.