Logo

2. Hukuk Dairesi2024/176 E. 2024/7250 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, nafka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, yerel mahkeme kararında usul ve hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1302 E., 2023/2495 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/627 E., 2022/87 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 13.09.2013 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, her iki tarafında ikinci evliliği olduğunu, davalının önceki evliliğinden 5, müvekkilinin ise 3 çocuğunun olduğunu, çocukların ergin olduklarını, davalının müvekkiline kötü sözler ve hakaretle ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, sebepsiz yere ''senin üzerine başka biriyle evleneceğim, sende kadın mısın, ortada bir sürü kadın var'' diyerek müvekkiline psikolojik baskı yaptığını, davalının müvekkilini tehdit ettiğini ve hayatına kast ettiğini, ''senin burada kimsen yok, seni öldürsem burada kim görür, sana yapacaklarımı bilemezsin'' diyerek korkuttuğunu, davalının müvekkilini zorla Nevşehir'e götürerek ailesinin yanında üç kere ''boş ol'' dediğini, davalının müvekkilini ortak konutu terk etmeye zorladığını, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarını, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 13.09.2013 tarihinde evlendiklerini, davalının evlendikten sonra müvekkilinin önceki evliliğinden olan çocuklarını kabul etmediğini, ortak hanede yaşamalarına müsaade etmediğini, davalının müvekkilinin ilk evliliğinden olan çocukları ile irtibatını kesmesini, görüşmemesini hatta bedensel engelli olan ... ismindeki çocuğunu bakım evine yerleştirmesi için sürekli baskı yaptığını, davalının ilk evliliğinden olan çocukların ise tarafların evine sık sık geldiğini, davalının çocukları ile ilgilendiğini, davalının çocuklarının müvekkiline karşı yönelttiği hakaretlere karşı sessiz kaldığını, çocuklarına müvekkiline karşı saygılı davranmaları noktasında uyarıda bulunmadığını, davalının ''ben senin ailene mi hizmet edeceğim, banane senin ailenden, senin ailenden kimseyi görmek istemiyorum, senin ailenden kimse benim evime gelemez'' dediğini, davalının evlilik birliğinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkili ile davalı-davacı arasında karı koca ilişkisinin yok denecek kadar az olduğunu, ''senden tiksiniyorum, çöpçü, seni neden aldıysam, keşke seni almasaydım, seni beğenmiyorum, seni istemiyorum, ölsen de kurtulsam'' dediğini, müvekkilinin evlilik birliği devamı boyunca davalının ekonomik, psikolojik ve fizyolojik şiddetine maruz kaldığını, davalının gereksiz alışverişler yaptığını, davalının ''sen delisin, sen kürtlerin delisisin, senin kafan bozuk'' dediğini, yine müvekkiline hitaben ''seni öldürürüm, seni öldürsem benim arkamda bırakacağım kimse yok, ağlayanım olmaz, seni gece yarısı öldürsem kimsenin ruhu duymaz, senin yemeğine fare zehri koyarım'' diyerek müvekkilini ölümle tehdit ettiğini, davalının evin kilidini değiştirerek müvekkilini dışarı attığını, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarını, müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı erkeğin kadını annesinin evine bıraktığını, kadın tekrar ortak haneye döndüğünde, kadın için annesine götürüp bıraktığı, kendisini 3 talak ile boşadım kapıyı açtırıp eve girmiş götürün dediği, birlik yükümlülüklerine uymadığı; davacı kadının ise ev temizliğini yapmadığı, erkeğe hakaret edip aşağıladığı, konuşması ile dalga geçip taklit ettiği, akrabaları ile görüşmesini istemediği, eve gelmesine izin vermediği, sevmediğini, beğenmediğini söylediği, evlilik birliğinin sarsılmış olduğu, evliliğin sarılmasında kadının ağır, erkeğin hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek lehine 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, birleşen davanın kabulünü, erkek lehine tazminata hükmedilmesini, lehine tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesini, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, asıl davanın kabulünü, manevî tazminat miktarı yönlerinden istinaf yoluna etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak tarafların iddia ve savunması, erkek yararına takdir edilen manevî tazminat miktarının, tarafların ekonomik sosyal durumuna, kusurlarının derecesi ve niteliğine tüm dosya kapsamına hakkaniyete ölçülülük ilkesine uygun olduğu, ancak talep olmasına rağmen yasal faiz uygulanmamasının hatalı olduğu, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasının gerektiği anlaşılarak manevî tazminat hakkında kurulan hükme yönelik tarafların istinaf talebinin reddine, yasal faize yönelik erkeğin istinafının kabulü ile davacı-davalı kadının, tüm istinaf taleplerinin, davalı-davacı erkeğin ise, lehine hükmedilen manevî tazminata faiz işletilmemesi dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı-davacı erkeğin, lehine hükmedilen manevî tazminata faiz işletilmemesine yönelik istinaf talebinin gereğince kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yerine yeniden hüküm tesisine, 10.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-davalı kadından alınarak davalı-davacı erkeğe verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleşen davanın kabulü, reddedilen tazminat, karşı taraf lehin verilen manevî tazminat, yoksulluk nafakası, ve kusur değerlendirlmesi yönlerinden kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.