"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/509 E., 2023/1038 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bismil 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/160 E., 2021/343 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre iİlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmadığı gibi İlk Derece Mahkemesi kararını sınırlı olarak istinafa getiren tarafın açıkça istinaf etmediği konularda da temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derce Mahkemesince erkeğin kabul edilen davasında erkek lehine verilen vekâlet ücretine ilişkin hüküm davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı-karşı davalı kadın vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine ilişkin hüküm davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı-karşı davacı erkek vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların reddedilen yönler dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadın için aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, abisi ve babasının erkeği tehdit ettiklerini, kadının özel günlere katılmadığını, erkeğe onur kırıcı söylemlerde bulunduğunu, baba evine gittiğini, erkeğin telefonunu engellediğini; erkeğin, 09.08.2018 tarihinde kadına terk ihtarı çektiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, eşine "beyin özürlü müsün, boş boş konuşma, engelleyeyim mi seni, her zamanki gibi saçmalıyorsun" şeklinde hakaretlerde bulunduğu; kadının ise eşine "sen erkek değilsin, sen bir kg. domates bile alamazsın" şeklinde hakaretlerde bulunduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, daha önce hükmedilen bağımsız tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde kararın kesinleşmesinden itibaren kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve kadının tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, ancak istinaf nispi karar ve ilam harcının yatırılmadığı, istinaf nispi karar ve ilam harcının yatırılması hususunda 09.01.2023 tarihinde muhtıra düzenlendiği, düzenlenen muhtıranın 22.01.2023 tarihinde erkek vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, tebliğden itibaren verilen süre içerisinde erkek vekili tarafından eksik harçların tamamlanmadığı belirtilerek erkek vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; ek karara karşı davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf yoluna başvurmamıştır.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlu davranışların sabit olduğu, bu eylemlerin erkeğe kusur olarak yüklenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kadına "eşine hakaretlerde bulunduğu" şeklindeki eylem kusur olarak yüklenmiş ise de erkek tarafından kadına 09.08.2018 tarihinde terk ihtarı çekildiği, eldeki asıl ve karşı davaların ise 03.12.2018 ve 04.02.2019 tarihlerinde açıldığı, bu durumda erkeğin ihtar istem tarihine kadar olan eylemleri affettiğinin ya da en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiği, terk ihtarı çekilmesinden önce gerçekleşen eylemlerin kadına kusur olarak yüklenmesine olanak bulunmadığı, kadının, ihtar istem tarihinden sonra ise herhangi bir kusurlu davranışının ispatlanamadığı, gerçekleşen bu duruma göre; erkeğin, eşine "beyin özürlü müsün, boş boş konuşma, engelleyeyim mi seni, her zamanki gibi saçmalıyorsun" şeklinde hakaretlerde bulunduğu; erkeğin İlk Derece Mahkemesince de kabul edilen bu kusurlu davranışlarına göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin kusur belirlemesine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kusur belirlemesine yönelik gerekçenin düzeltilmesine, maddî ve manevî tazminat verilmesinin yasal koşulları oluştuğundan kadının reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı ve karşı davada vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-karşı davalı kadın vekilinin erkeğin kabul edilen davasında erkek lehine verilen vekâlet ücretine yönelik, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise kadının davasının kabulüne ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine yönelik temyiz dilekçelerinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Taraf vekillerinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.