"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2622 E., 2023/3537 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/116 E., 2022/460 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce açtığı boşanma davasının reddedildiğini, açıldığını ancak reddedildiğini, kararın 24.01.2018 tarihinde kesinleştiğini, aradan üç yıldan fazla zaman geçmiş olup ortak yaşamın yeniden kurulamadığını, tamamen ayrı olarak hayatlarını sürdürdüklerini, ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, erkeğin kusurlu hareketleri ile birliği sonlandırmış olup erkek tarafından daha önce açılan boşanma davasının da erkeğin zinası nedeniyle tam kusurlu bulunarak reddedildiğini, 2014 yılında başka bir kadın için evi terk edip şu anda da bu kadın ile yaşadığını, ilişkisinin duyulması üzerine durumu kendi amcasına söylediğini, amcasının da babasına anlattığını, onların da erkeğin dükkanında konuşarak bu kadını bırakıp evine ve çocuklarına dönmesini söylediklerini ancak erkeğin akşam kadına çok kötü şiddet uyguladığını, aynı binada bulunan kayınpederi ve kayınvalidesinin olay üzerine erkeğe ya evine sahip çıkarsın ya da diğer kadına gidersin diye çıkıştıklarını ve evi terk edip şu an yaşadığı kadınla birlikte yaşamaya başladığını, o günden sonra da bir daha bir araya gelinmediğini, önceki boşanma dosyasında dinlenen tanıkların hepsinin erkeğin başka kadınla zina şeklinde yaşadığını beyan ettiklerini, ayrıca kadının açtığı tedbir nafakası dosyasında da zinanın ispatının yapıldığını, bir süre kayınpederinin altındaki müşterek hanede duran müvekkilinin daha sonra kızı ile birlikte kiraya çıktığını, erkeğin ise gayrimeşru yaşamını hiç kimseden saklamadan alenen yaptığını, düğün merasimine bile tüm tanıdıkları içine birlikte yaşadığı kadını nikahsız eşi olarak çıkardığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların zina ve evlililik birliğinin temelinden sarsılması sebepleriyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkek tarafından Denizli 3.Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının reddine ilişkin verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yasal üç yıllık süre içerisinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin evden ayrılıp başka bir kadınla birlikte yaşadığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, evinin ve ailesinin geçimi ile ilgilenmediği hususları kesinleşen mahkeme kararları ile de sabit olmakla karşı davada kadının zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 42.500,00 TL maddî ve 42.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen karşı davası, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kanunda düzenlenen "özel" ve "genel" boşanma sebeplerine dayalı olarak ayrı ayrı boşanma davası açılabileceği gibi; aynı boşanma davasında birden fazla hukuki sebebe dayanılarak boşanma talep edilebileceği, aynı davada birden fazla boşanma sebebine dayanılmış ise; hukuki sebep birden fazla olmakla birlikte, tek bir davanın mevcut olduğu, bu durumda tek vekâlet ücretine ve yargılama giderine hükmedileceği, somut olayda, kadın tarafından özel ve genel boşanma sebeplerine bir arada dayanarak tek bir dava açılmış olmasına rağmen her bir hukuki sebep yönünden kadın lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmolunmasının hatalı olduğu gerekçesiyle erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kadının karşı davasında vekâlet ücretine dair ilgili hükmün kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle karşı davada kendisini vekil ile temsil ettiren kadın yararına İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde yürülükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekâlet ücretinin erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen karşı davası, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.