Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1811 E. 2024/2033 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, kişisel ilişki kurulmasına dair yerel mahkeme kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2571 E., 2023/3549 K.

DAVA TARİHİ : 19.12.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/1146 E., 2023/154 K.

Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine, kişisel ilişki kurulması talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların davalının davacının çalışanının arkadaşı olması nedeni ile tanıştıklarını, davacının o dönem öğrenci olduğunu, birlikte yaşadıkları dönemde davalının hamile kaldığını ve bu durumu ailesine anlatırken davacıyı kötülediğini, davalının ailesinin de davalıyı yanlarına aldıklarını, davacının davalının arkadaşlarından çocuğun yasal olmayan yollardan aldırılacağını duyduğunu, bu nedenle şikayetçi olduğunu, açılan soruşturma dosyasının çocuğun doğumuna kadar açık tutulduğunu ve doğum ile birlikte takipsizlik kararı verildiğini, davalının ailesinin yanına döndükten sonra cinsel olarak kullanıldığı iddiası ile şikayette bulunduğunu, çocuk doğduğunda hastane odasına görrmeye gittiğinde davalının annesinin odaya girdirmediğini, aleyhine uzaklaştırma kararı alındığını, doğumun üzerinden 7 aydan fazla zaman geçmesine rağmen davacının bir kere bile oğlunu göremediğini, haricen öğrenilen bilgiye göre davacının öğrencilik kaydını güncellediğini, okulunun Antalya'da olduğunu ve çocuğun ise Ankara'da annesinden uzak davalının akrabalarının yanında olduğunu belirterek davanın kabulü ile ortak çocuğun velayenin babaya verilmesine, davacının çocuğu hiç görememiş olması göz önüne alınarak dava devam ederken kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının hemşirelik fakültesinde okurken davacının iş yerinde yar zamanlı olarak çalıştığını, davacının sevgili olma konusunda ısrarcı olduğunu, aynı iş yerinde çalışanların da davacının davalı ile evlenmek istediğini belirttiklerini ve duygusal baskı oluşturduklarını, en sonunda davacının teklifini kabul ettiğini, davacı alkollü iken cinsel birliktelik yaşadıklarını, bu nedenle depresyona girerek ikinci dönemde okula gitmeyip davacının iş yerinde tam zamanlı çalıştığını, davacının iş yerindeki çalışanlara tavırlarından dolayı şiddete eğilimli olduğunu fark ettiğini, davacının davalının ailesinin yanına gitmesini engellemek için baskı kurduğunu, bu sırada hamile kaldığını öğrendiğini, evlenmeyi kabul etmek zorunda kaldığını, evlenmek için işlemler başlatıldığında davacının savcılık tarafından verilen boşanamama kararını gördüğünü, reşit olmayan mağdureyi kaçırmak ve ırzına geçmek suçlarından eskiden böyle işlemin yapıldığını, geçerli mazeret olmadan boşanma davası açılamayacağını, bu kaydı gördükten sonra evlilikten vazgeçtiğini, bunun üzerine davacının davalının annesine, kardeşine ve dayısına tehdit mesajları atmaya başladığını, davacının tehditleri nedeniyle uzaklaştırma kararı alındığını, şu an davalının Ankara'da misafir öğrenci statüsünde eğitimine devam ettiğini, davalının annesi ve dayısı ile birlikte kaldığını, okulda olduğu zamanlarda çocuğa annesinin baktığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile ortak çocuk arasında tanıma ile soybağının kurulduğu, doğumdan itibaren çocuğun anne yanında olduğu, davacının çocuğun baba ile görüşmesini engellemesinin tek başına velâyetin değiştirilmesi için yeterli olmadığı ancak babanın babalık duygularının da tatmin edilmesi gerektiği, baba ile sağlıklı bir ilişkisinin olmasının çocuğun menfaatine olduğunu, dosya kapsamından babanın çocuğa karşı olumsuz bir tavrının ya da ihmalinin bulunmadığı, her ne kadar çocuğun pedagog eşliğinde baba ile görüşmesi ve rapor düzenlenmesi talep edilmişse de davacının defalarca bu hususta icra takibine başvurduğu ancak sonuç alamadığının dosyaya sunulan belgelerden anlaşıldığı, davalının çocuğun baba ile görüşmesini engellemesine rağmen çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine ihtiyaç duyduğu, bu nedenle davacının velâyet talebinin reddi ile kişisel ilişki talebinin kabulü gerektiği gerekçesi ile davacının velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine, ortak çocuk ile baba arasında her ayın ikinci ve dördüncü hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00’dan Pazar günü saat 18.00’e kadar, Ramazan ve Kurban Bayramlarının ikinci günü sabah saat 10.00’dan üçüncü günü akşam 18.00’e kadar, her yıl öğrenciler için ön görülen yarı yıl tatilinin başlamasını takip eden ilk Pazartesi günü saat 10:00'dan aynı haftanın devam eden Pazar günü saat 18.00'a kadar ve her yıl Temmuz ayının 20 nci günü saat 10.00'dan Ağustos ayının 20 nci günü saat 18.00'e kadar, ayrıca çift yıllarda çocuğun doğum günlerinde sabah saat 10.00'dan akşam saat 20.00'ye kadar, çift yıllarda 31 Aralık günü saat 12.00'den takip eden 01 Ocak günü saat 12.00'ye kadar, her yıl babalar günü sabah saat 10.00 dan akşam saat 20.00’ye kadar çocuk baba yanında kalacak şekilde kişisel ilişki tesisine, süre bitiminde çocuğun anneye iadesine, her iki tarafın açık adreslerini ve adres değişikliklerini karşılıklı olarak birbirlerine bildirmelerine, çocuğun menfaati dikkate alınarak velâyete ve kişisel ilişkiye ilişkin karara uyulmaması halinde velâyet ve kişisel ilişkinin değiştirilebileceğinin taraflara hatırlatılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun baba ile kişisel ilişki kurması ile gelişimi açısından telafisi güç ve imkansız zararların doğacağını, taraflar arasında ceza dosyaları, suç duyuruları ve hukuk dosyalarının mevcut olduğunu, Mahkemece bu delilerin tartışılmadığını, davacının reşit olmayan bir kişiyi kaçırma, alıkoyma, ırzına geçmek gibi suçlardan geçmişinin olduğunu, eldeki dosyada yargılama devam ederken 19.07.2020 tarihinde davalı ve ortak çocuğun davacı tarafından kaçırıldığını, tehdit ve darp edildiğini, davalının kendisini araçtan atarak kurtulduğunu ancak çocuğun baba tarafından kaçırıldığını, çocuğun bu durumlardan etkilendiğini, kişisel ilişki kurulması ile de durumunun daha kötü olacağını, davacının suç işlemeye yatkın bir hayat tarzının olduğunu, davalının ailesine de tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, kişisel ilişki için yeterli uzman görüşü alınmadığını, ara karar ile kurulan kişisel ilişkinin pedagog eşliğinde yerine getirilmediğini, aksine çocuğun baba tarafından kaçırıldığını ve 3 günden fazla süre saklandığını, kişisel ilişkinin kurulması halinde bu olayların tekrarlayabileceğini belirterek kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak davacının davalı ve ortak çocuğu kaçırma suçundan ceza aldığını belirterek kişisel ilişki kurulması yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.