Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1828 E. 2024/8905 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi, erkeğin açtığı karşı davanın usulüne uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve yasal düzenlemeler değerlendirilerek, erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerin kararın bozulması için yeterli olmadığı kanaatine varılarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1163 E., 2023/1018 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Lice 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/129 E., 2021/342 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadına sürekli fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, eve sarhoş vaziyette geldiğini, akşam dışarı çıktığında kadın ve ortak çocukların üzerine kapıyı kilitlediğini, ortak çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, erkek çocuğu olmadığı için kadını suçladığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi gereğince "hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış" ve aynı yasanım 163 üncü maddesi gereğince "suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme" sebebiyle boşanmalarına, Mahkeme aksi kanaatte ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin yasal faizi ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süreden sonra verdiği cevap dilekçesinde; kadının erkeğin hastalığı ile ilgilenmediğini, erkeği sevmediğini, dayısı ile birlikte erkeğin parasını alıp iade etmediklerini, ortada haklı bir neden yokken ortak çocukları da bırakıp ortak konutu terk ettiğini beyan ederek kadının taleplerinin reddine, erkek lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece adli yardım talebi kabul edilmiş, cevap dilekçesi sürede olmadığından ve cevap dilekçesi ile birlikte maddî ve manevî tazminat talep ettiğinden cevap dilekçesi ayrı bir dava olarak nitelendirilerek önce iş bu davadan tefrik edilmiş, sonra da iş bu dava ile birleştirilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkekten fiziki ve psikolojik şiddet gördüğü, kadının şiddet nedeniyle 15.07.2016 tarihinden itibaren evden ayrılarak annesine sığındığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... için ara karar ile hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devamına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî tazminat ile 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı talebinin reddine, "hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış" ve "suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme" sebebiyle açılan boşanma talebinin ise ispatlanamadığından reddine, erkeğin birleşen davasının da reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; tazminatların ve nafakaların miktarları ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; karşı dava niteliğinde cevap dilekçesini verdiğini, hasta olup 6 yıldır çalışamadığını, kadının kusurlu olduğunu bunu delilleri ile desteklediğini, boşanmanın kabulü dışında, kusur belirlemesi, nafakalar ile tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kusurlu olduğu, kadının boşanma davasının koşullarının oluştuğu, erkeğin cevap dilekçesinde maddî ve manevî tazminat talebinde bulunduğu, usulüne uygun harçlandırılmış bir davası olmadığı, buna rağmen Mahkemece davanın tefrikine karar verilmesi, daha sonra iş bu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek erkeğin ayrı bir davası varmış gibi yargılamaya devam edilmesi, sonrasında erkeğin birleşen boşanma davasının reddine ve birleşen dava yönünden erkek aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin isabetli olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminatın koşullarının oluştuğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi ile dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu, kadının çalışmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kadın yararına yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu ancak yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, velâyetin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, velâyeti anneye bırakılan çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası takdirinin ve miktarının isabetli olduğu, boşanma davasında yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve yargılamanın daha sağlıklı yürümesi için ziynet alacağı yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun yoksulluk ve tazminatların miktarı yönlerinden kabulüne, erkeğin istinaf başvurusunun birleşen davanın reddi, birleşen dava yönünden aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın için 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek bizzat sunduğu temyiz dilekçesinde; usulüne uygun açılmış karşı davası olduğunu, adli yardım talebinin kabul edildiğini, birleştirme kararı verip yargılamaya devam eden Mahkemenin birleşen davasının reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, delillerinin yok sayıldığını, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, maddi olanaklarının yetersiz olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, taleplerinin reddi, nafaka ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin usulünce açılmış karşı davasının olup olmadığı, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ortak çocuk 30.12.2005 doğumlu ...'ın temyiz inceleme tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.