"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1155 E., 2023/2730 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/84 E., 2023/130 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın .davalı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 20.11.2021 tarihinde oğlunu kaybettiğini, oğlundan hatıra olan torununun davalıda kaldığını, davalı annenin müvekkiline torunun göstermeye yanaşmadığını, kişisel ilişki kurulması torunun menfaatine olacağını, ana babası boşanan veya ana babasından birini kaybeden çocukların dede ve babaannenin torunlarını görmek, torun sevgisini tatmak ve çocuğa da bu sevgili vermenin hakları olduğunu belirterek öncelikle tedbiren yargılama sonucunda müvekkili ile torunu arasında uygun görülecek şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle;. davacının müvekkilin çocuğu ile kişisel ilişki kurmasında çocuğun menfaatine veyahut da yararına bir durumun bulunmadığını, aksine çocuğun psikolojik anlamda sıkıntıya düşmesine yol açacağını, çocuğun anneyle mevcut ilişkisini zedeleyecek durumların bulunduğunu, çocuğun babası ile ortak çocuğun görüşmesi sınırlı kaldığını, davacının talep ve iddiasında samimi olmadığını, dava dışı babanın ölümünden önceki dönemde sebebi belirsiz bir husumetin baş gösterdiğini, davacının şahsi husumeti nedeniyle objektif davranmadığını, müvekkilinin aleyhine elinden geleni yaptığını, bu durumda çocuğun dolduruşa gelmesi ve dolayısıyla psikolojik bir yıkım yaşaması da küçüğün yaşı da dikkate alındığında son derece olası olduğunu, müvekkilinin ortak çocuğun gelişimi için hiçbir masraftan kaçınmadığını, çocuk gelişimi konusunda uzman bir bakıcı eşliğinde gelişimini sürdürdüğünü, bu nedenle yatılı olarak kişisel münasebetin küçüğe kültür şoku yaratacağını, gelişiminden geri kalmasına neden olacağını belirterek davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise yatısız, günü birlik olarak müvekkili annenin gözetiminde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının oğlu ...'ın davalı ile evliliğinden davaya konu küçük ...'in dünyaya geldiği, küçüğün babası ...'ın daha sonra vefat ettiği, davalının küçük .. ile davacı babaanne arasında kişisel ilişki tesisine rıza göstermediği, İzmir Adli Destek ve Mağdur Hizmetlerinde görevli uzman tarafından sunulan rapor ve ek rapor içeriğine göre; küçük ile babaanne arasında kişisel ilişki tesisinin kök kültürün öğrenilmesi bakımından küçüğün gelişimine fayda sağlayacağı anlaşılmakla davacı ile küçük arasında kişisel ilişki kurulması gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile, babanne ve torun arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10.00'dan saat 14.00'e kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan saat 14:00'e kadar, kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, küçüğün doğumundan beri hayatında olmamayı kendilerinin seçtiğini, küçükle şahsi ilişki kurulmasında çocuk yararına bir durum olmadığını, davacının küçükle kişisel ilişki kurmak gibi bir maksadının olmadığını, ...'nin vefatından sonra davalı müvekkkile düşmanca davrandığını, şahsi husumeti nedeniyle objektif davranamadığını belirterek davanın kabulü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Davacı ve velâyeti annede bulunan küçük torunu arasında kurulan kilisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
427 sayılı .Kanun'un 325 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 353 üncü, 369 uncu, 370 inci, 371 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci ve Çocuk Haklarının Korunmasına Dair Sözleşmenin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.