Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1854 E. 2024/8763 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin olup olmadığı ve miktarı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, davalı-davacı kadın vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1319 E., 2024/41 K.

KARAR : Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/284 E., 2021/406 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin parası bitince eşi ve kızı ...'nun kendisine sırt çevirdiklerini, bankaya adlarına yatırılan paraları kendilerine mal ettiklerini ve müvekkilini evden uzaklaştırmak için çeşitli bahaneler ortaya koyduklarını, oğlunun vefatından sonra geçirmiş olduğu psikolojik rahatsızlığı ve o zamanlar gördüğü tedaviyi bahane ederek müvekkilini vesayet altına almaya çalıştıklarını, müvekkilinin eve alınmadığını, uzaklaştırma kararı alınarak yalnız ve ilgisiz bırakıldığını, müvekkilinin yasal girişimlerini sonuçsuz bırakmaya çalıştıklarını, müvekkilinin iki telefonuna da mail yolu ile virüs yüklediklerini, müvekkilinin gittiği her yeri takip ettiklerini, bu nedenle müvekkilinin hayatından endişe duyduğunu, davalının 2006 yılından bu yana müvekkiline kadınlık görevlerini dahi yapmadığını, müvekkilinin davalının akli melekelerinin yerinde olmadığı kanaatinde olduğunu, davalı ve kızının müvekkilini devamlı aşağıladıklarını, aile birliğinin kopmuş olduğunu, evine gelen müvekkiline kapının açılmadığını, müvekkilinin tuvalet ihtiyacını gidermek için binanın sığınak bölümüne gittiğinde müvekkili lambayı yakınca davalının sığınakta karşısına çıktığını, müvekkilini görünce çığlıklar atarak apartmanı ayağa kaldırdığını, kendince senaryolar yaratarak boşanma davasına deliller oluşturmaya çalıştığını, davalının evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin uğradığı maddi zararların büyük olduğunu, bu nedenle maddî ve manevî tazminat talep ettiklerini, evin tadilatı amacıyla banka kredileri kullandığını, emekli maaşı ile kredileri ödeyemeyecek durumda olduğunu, bu nedenle tedbir ve yoksulluk nafakası talep ettiğini, davalının müvekkilinden sonra boşanma davası açtığını, davalarının birleştirilmesine, davalının açtığı davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini belirterek tarafların boşanmalarına, müvekkili için 6.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, müvekkili için 200.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görüldü, birleşen dava dilekçesinde özetle; maddî- manevîtazminat ile nafakaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının erkeği vesayet altına aldırma istemli açtığı davaların davacı erkek yönünden güvenini sarstığı, erkeğin ise ortak evi terk ederek eşini maddî ve manevî olarak yalnız bıraktığı; tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle "açılan ve birleşen davanın kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, erkeğin yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi, müvekkili lehine nafakaya hükmedilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince erkeğe müşterek evden ayrıldığı, ortak evi terk ederek eşini maddî ve manevî olarak yalnız bıraktığı, kadına eşini vesayet altına aldırma istemli açtığı erkek yönünden güvenini sarstığı, vakıalarının kusur olarak yüklendiği kadının istinaf kanun yoluna başvurmaması nedeni ile İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen kusurlu vakıanın kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesince erkeğe ortak evden ayrıldığı, ortak evi terk ederek eşini maddî ve manevî olarak yalnız bıraktığı vakıaları kusur olarak yüklenmiş ise de kadının dava dilekçesinde bu vakıalara dayanmadığı, erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğin kadına yönelik diğer iddialarını ispat edemediği, toplanan delilerden kadının tam kusurlu, erkeğin kusursuz olduğu kanaatine varılmakla, erkeğin kusura ve kadının davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulüne, kadının davasının kabulü yönündeki kısmı ile birleşen dava yönünden harç yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili kısımların olduğu bentlerin kaldırılmasına kadının karşı davasının reddine; erkek yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine, sair istemlerin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tazminatlar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.