"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2155 E., 2023/2176 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/160 E., 2023/362 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevaba cevap dilekçelerinde; erkeğin, müvekkilini evlilik birliği boyunca aşağılandığını, hakaret ettiğini, "Kendini sat evi geçindir", "Lan, sığır, mal, hayvan " şeklinde sözler söylediğini, ortak çocuklara karşı müvekkili hakkında "O kim oluyor da ona soruyorsunuz, o ne bilir" şeklinde sözler söyleyerek değersizleştirdiğini, erkeğin hastalığında hastanede ve evde her türlü ilgilenen müvekkiline karşı erkeğin müvekkilini istemediğini, bundan sonra kendi hayatını yaşayacağını söylediğini, ortak evi terk ettiğini ve eve maddî katkı vermediğini, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının iadesine, erkeğin birleştirilen davasının reddine, ıslah dilekçesi ile ziynet eşyalarının 94.175,00 TL bedelinin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile birleştirilen dava dilekçelerinde; iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, kadının sorumluluklarını yerine getirmediğini, sorumsuz davrandığını, müvekkiline sevgi ve ilgi göstermediğini, beğenmediğini, müvekkiline işyerinde HIV bulaşması üzerine hastalığında ilgilenmediğini, sevmediğini ve istemediğini söylediğini, müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğini, aşağıladığını, psikolojik şiddet uyguladığını, ortak çocuklara sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilini evden kovduğunu, müvekkilinin ise bu nedenle evi terk etmek zorunda kaldığını, kadının, ortak konuta gelen müvekkilinin raporlu üç aylık ilaçlarını ortadan kaybettiğini ve müvekkiline vermediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL nafakaya, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına "Hayvan, sığır" şeklinde söyleyerek hakaret ettiği, "Sen ne bilirsin, sen sus, sen karışma, sen bilmezsin", "kendini sat evi geçindir" şeklinde sözler söylediği, Adana'ya taşınmak isteyerek "Ben giderim sen kabul etmiyorsan gelme" şeklinde söylediği, kadının ise erkeğin ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, bayramlarda yüzünün asık olduğu, ailesine karşı güler yüz göstermediği, erkeğe bazen "Burnun büyük", "Sen kimsin" şeklinde söylediği, tartışma esnasında tarafların birbirlerine karşılıklı olarak hakaret ettikleri, tarafların sürekli birbirlerini istemediklerini söylediği, evlilik birliğinin sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, sosyal inceleme raporuna göre ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, velâyeti kendisine verilmeyen tarafın çocukların bakım ve eğitim giderlerinden gücü oranında sorumlu olduğundan çocuklar lehine iştirak nafakasına, işi ve geliri olmayan, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylarda tarafların kusurunun ağırlığı, tarafların evlilik süreleri, paranın alım gücü dikkate alınarak yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...'un velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine ayrı ayrı takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile aylık 500,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile 500,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının lehine 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat, velâyet ve iştirak nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabulü ile 94.175,00 TL ziynet bedelinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları, ziynet alacağı davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine iştirak nafakası ile davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci,182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.