Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1880 E. 2024/6981 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tanımanın iptali davasında, davanın kabul koşullarının oluşup oluşmadığı ve hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava açma hakkının soybağı düzeltim davasının kesinleşmesiyle doğduğu, davanın hak düşürücü süre dolmadan açıldığı, Adli Tıp Kurumu raporuna göre tanımanın yanıltma sonucu yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin tanımanın iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/7 E., 2023/1281 K.

KARAR : Bozmaya uyularak yeniden hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tanımanın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 21.12.2023 tarihli ek karar ile temyiz giderlerinin ödenmemesi sebebiyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi asıl ve ek kararları davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının babası ... tarafından tanınan ...'un biyolojik babasının babası ... olmadığını iddia ederek tanımanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, ...'un babasının ... olduğunu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalılar Nüfus Müdürlüğü ve ... tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.06.2019 tarih, 2019/15 Esas, 2019/506 Karar sayılı kararıyla; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.12.2019 tarih ve 2019/2255 Esas, 2019/2001 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacı ile ... arasında soy bağı kurulmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 09.12.2021 tarihli ve 2021/5791 Esas, 2021/9354 Karar sayılı kararıyla; dosya incelendiğinde, dava tarihi itibarıyla davacı ile müteveffa ... arasında kurulmuş bir soybağı bulunmasa dahi Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesinin 2016/1073 Esas, 2019/113 Karar sayılı ilamıyla müteveffa ...’un davacının babası olduğunun tespitine karar verildiği ve bu kararın 31.05.2021’de kesinleşerek nüfusa işlendiğinin anlaşıldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 115 inci maddesi dikkate alındığında dava şartı eksikliğinin giderildiği ve davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru görülmediği, ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 297 inci maddesi gereğince tarafların adının hükümde bulunmasının zorunlu olduğu, bu husus gözetilmeksizin Bölge Adliye Mahkemesi ilamının karar başlığı bölümünden, dava dilekçesinde ve İlk Derece Mahkemesi kararında davalılar arasında gösterilen ...’un çıkarılmasının doğru görülmediği gibi davalı ... ile yasal temsilcisinin menfaatlerinin çatıştığı gözetilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 426 ncı maddesine uygun şekilde ...'a kayyım tayin ettirilerek husumetin kayyıma yöneltilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanılması, delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekliği halde, bu husus göz ardı edilerek eksik hasımla işin esasının incelenmesinin de doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen asıl kararıyla; dosya kapsamından ...'un 23.01.2013 tarihinde vefat ettiği, ...'nun Küçükçekmece 1.Aile Mahkemesi'nin 2016/1073 Esas, 2019/113 Karar sayılı soybağı düzeltim kararı ile 31.05.2021 tarihinde müteveffa ...'un çocuğu olarak nüfusuna kaydedildiği, müteveffa ...'un ise tanıma suretiyle ...'u 16.10.2009 tarih ve 2009/2839 tescil numarası ile kızı olarak nüfusuna kaydettirdiği müteveffa ...'un fethi kabir ile DNA incelemesine esas örnek dokusu alınması sağlandıktan sonra tarafların Adli Tıp Kurumuna sevkedildiği, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 23.03.2022 tarih 91778600-101.02-2023/35377-2801 numaralı raporda tarafların DNA analiz ve tiplemelerinin karşılaştırmasının yapılarak elde edilen veriler itibariyle ...'un küçük ... için biyolojik babalığının reddedildiğinin belirtildiği, hak düşürücü süre yönünde dosya incelendiğinde; davacının soybağı düzeltim davası sonucunda 31.05.2021 tarihinde müteveffa ...'un çocuğu olarak nüfusuna kaydedildiği, davacının işbu davayı açma hakkının 31.05.2021 tarihinde doğduğu, dava açma hakkı 4721 sayılı Kanun'un 300 üncü maddesinde belirtilen gecikmeyi haklı kılan sebeplerden olduğu, davacının kendi soybağı düzeltim davası sonuçlanmadan ATK raporu ile müteveffanın çocuğu olduğunu ve tanımada irade sakatlığı olduğunu öğrenmesi üzerine 15.01.2019 tarihinde işbu davayı açtığı da dikkate alındığında, davanın hak düşürücü süre dolmadan açıldığı, Adli Tıp Raporu ve tüm dosya kapsamına göre müteveffa ...'un evlilik dışı doğan ...'u kendi çocuğu olduğu zannıyla 16.10.2009 tarihinde 2009/2839 tescil numara ile kızı olarak nüfusuna kaydettirdiği; soybağı düzeltim davasının kesinleşmesi ile 31.05.2021 tarihinde davacının müteveffa ...'un çocuğu olarak nüfusuna kaydedildiği, eldeki davanın ise 15.01.2019 tarihinde açılmış olduğu dikkate alındığında bu davanın süresi içerisinde açıldığı ve ATK raporuna göre küçük ...'in müteveffa ...'un biyolojik babası olmadığı böylelikle davalı ... tarafından beyanına binaen yanıltılmak sureti ile tanıma yapılmış olduğu ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile tanımanın iptaline karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2023 tarihli ek kararıyla; davalı ... vekili tarafından temyiz karar harcı ve posta giderinin eksik ödendiği, 6100 sayılı Kanun'un 366 ncı maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 344 üncü maddesi uyarınca "...bir haftalık kesin süre içerisinde gerekli giderlerin yatırılması, aksi taktirde temyiz talebinden vazgeçmiş sayılacağı..." ihtarını içeren 27.11.2023 tarihli muhtıranın davalı ... vekiline 04.12.2023 tarihinde tebliğ edildiği halde verilen kesin süre içerisinde eksik harcın yatırıldığı ancak posta masrafının yatırılmadığı gerekçesiyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına asıl ve ek kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kesi sürede eksik olan masrafın da yatırıldığı, bu durumun dilekçe ile belirtildiği, ancak dikkate alınmadığı, ek kararın hatalı olduğu, yine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen asıl kararın da usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, yine davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığı, ATK raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tanımanın iptali istemine ilişkin olup uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 114 üncü ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 297 nci, 298 inci, 299 uncu, 300 üncü maddeleri; 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.