Logo

2. Hukuk Dairesi2024/189 E. 2024/6896 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların savunmaları değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin tarafların karşılıklı kusurlu oldukları gerekçesiyle boşanma taleplerinin reddine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden, istinaf mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2206 E., 2023/2195 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/439 E., 2023/660 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliği içerisinde erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını, kadının gördüğü şiddet, hakaret ve tehditler nedeniyle şikayetçi olduğunu, erkeğin uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve uyuşturucu kullanmaktan yargılandığını, uyuşturucu alacak parası olmayıp yoksunluk yaşadığı dönemlerde kadına ağır hakaretler ettiğini ve ev eşyalarına zarar verdiğini, kadının ailesine de ağır hakaretler ettiğini, düzenli bir işte çalışmadığını, aile yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadın boşanma düşüncesini ilettiğinde öldürmekle tehdit ettiğini, erkeğin sürekli duygusal şiddet uyguladığını, ilgisiz ve küçümseyici davranışlarda bulunduğunu, uyuşturucu almak için kadından habersiz çeşitli bankalardan kredi çektiğini ve bu kredileri ödemek için arabasını sattığını, erkeğin birlik görevini yerine getirmeyip aşırı borçlandığını, kadınının sürekli haciz tehdidi altında yaşadığını, erkeğin kadına karşı işlediği kasten yaralama suçundan dolayı ceza yargılamasının devam ettiğini, artık evlilik birliğinin temelden sarsıldığını ve devam etmesine imkan kamladığını iddia ederek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 inci ve 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL nafakaya, iki çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00'er TL nafakaya, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, aksine kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kadının erkeği hiçbir zaman umursamadığını, evlilik birliğinin gerektirdiği görev ve sorumlulukları yerine getirmediğini, sabahları evde olmadığını, kahvaltı ve akşam yemeği hazırlamadığını, savurgan davranışlarda bulunduğunu, erkek ile beraber defalarca uyuşturucu madde kullandığını, şuan kaldığı evin çocuklar için uygun bir ortam olmadığını iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenilen tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, erkek hakkında eşine karşı şiddet uyguladığından bahisle ceza davasında hakkında kesinleşmiş hüküm bulunsa da, bu tarihten sonra tarafların tekrar bir araya geldikleri ve ortak yaşamı devam ettirdikleri, yine erkek kadının sadakatsiz davrandığını beyan etmiş ise de, yaşanan olaylardan sonra da tarafların bir araya gelip birlikte yaşamaya devam ettikleri, bu şekilde tarafların birbirlerine atfettikleri kusurları affetmiş yahut en azından hoşgörmüş sayılacaklarından, bir araya geldikten sonra yaşandığı beyan edilen olayların da ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin uzun süre çalışmadığını, evliliğin devamını sağlayacak maddî gücünün bulunmadığını, kadının ceza mahkemesinde şikayetten vazgeçmenin affettiğini göstermediğini, kadına ve ailesini küfür ve hakaretler ettiğini, erkeğin çocukları ile ilgilenmediğini, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını ve uyuşturucu madde kullandığını beyan ederek asıl davanın reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesinin asıl davanın reddi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebeplerle asıl davanın reddi ve kusur değerlendirmesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının ve feri taleplerinin reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile

temyiz başvuru harcının davacı-davalı kadına yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.