"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2433 E., 2023/2443 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/997 E., 2023/990 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata, Kayseri 7. Aile Mahkemesinin 2020/398 Esas-2021/106 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dilekçesinde özetle; kadının kusursuz davacının kusurlu olduğunu, davalı tarafın açmış olduğu davanın reddini, taraflarınca açılan karşı davanın kabulünü, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, takdir edilen 600 TL tedbir nafakasının dava sonrasında yoksulluk nafakasına dönmek üzere 2.000,00 TL'ye çıkarılmasına hükmedilen nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşine iftira attığı, erkeğin ise evin giderlerini karşılamadığı, kadının babasından ve etraftan aldığı yardımlarla bu giderleri karşılamaya çalıştığı dolayısıyla ekonomik ve fiziki şiddete maruz kaldığı, erkeğin kadının hürriyetini kısıtlar nitelikte kıskanç eylemler gerçekleştirdiği, evlilik birliğinin yükümlülüklerine yerine getirmediği, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki boşanma davasının da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, erkek tarafından açılan tedbir nafakanın kaldırılması davasının kesin hükme bağlanma nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar, tedbir nafakasının kaldırılmasına ilişkin verilen hüküm, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatları yönünden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince kadına "eşinin kendisine cinsel saldırıda bulunduğuna yönelik iftira attığı" vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de, bu yönde yapılan şikayet üzerine açılan davada erkeğin "yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine" karar verildiği, kadının şikayet hakkını kullanmasının iftira olarak nitelendirilemeyeceği değerlendirilerek kadına yüklenen bu kusur kaldırıldığı, kadına yüklenebilecek başka bir kusur ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen kusurların gerçekleştiği gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadının kusura yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu şeklinde kusur gerekçesinin düzeltilmesine, gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemesi isabetsiz olduğu, hükmedilen tazminat miktarları, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında az olduğu, erkeğin tedbir nafakasının kaldırılmasına ilişkin verilen hükme yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme sonucunda; davacı-karşı davalı vekilinin bu talebinin boşanmanın eki niteliğinde olmadığı, bu talep yönünden yargılama sırasında harcın tamamlanmadığı, davacı-karşı davalı vekilinin bu talebin ayrı bir dava olmadığını ve bu talep yönünden harç yatırmadıklarını belirterek kararı istinaf ettiği anlaşıldığından erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması talebinin ayrı bir dava olarak nitelendirilmesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile,ilgili bentlerin kaldırılmasına, davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan asıl boşanma davasının tam kusurlu olması nedeni ile reddine, kadın için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının (Kayseri 7. Aile Mahkemesi'nin 2020/398 Esas, 2021/106 Karar sayılı dosyası ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile) her ay davacı-karşı davalı erkekten alınarak, davalı-karşı davacı kadına verilmesine, 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, erkeğin Kayseri 7. Aile Mahkemesi'nin 2020/398 Esas, 2021/106 Karar sayılı dosyası ile hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması talebi hakkında harcı ödenerek usulüne uygun olarak açılmış bir davası olmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatlar usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; tazminatların ve nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer''îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücü ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.