Logo

2. Hukuk Dairesi2024/191 E. 2024/7240 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak kusurlu bir davranışının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan kusurlu davranışlarını ispatlayamaması ve ilk derece mahkemesinin davalı kadına atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı yönündeki tespitinin yerindeliği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/233 E., 2023/1990 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/873 E., 2022/447 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı lehine 50.000,00'er TL maddî-manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davacı vekili, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilerek çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, davacı lehine 50.000,00'er TL maddî-manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının 21.04.2019 tarihinde evlendiklerini, taraflar evlendikten 2-3 ay sonra davacının müvekkiline sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamaya başladığını, hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, aşağılayıcı sözler sarf etmeye başladığını, müvekkilinin son bir yılı aşkın süredir ortak çocuk ile beraber babasının evinde yaşadığını, müvekkilinin ve çocuğun ihtiyaçlarının müvekkilinin babası tarafından karşılandığını, davacının müvekkilinin sürekli ailesinin evine gittiği ve gece evi terk etmeye çalıştığı iddialarının haksız ve mantık dışı olduğunu, müvekkilinin 1 yıldır babasının evinde olduğunu, bu süre zarfında davacının müvekkili ile ve ortak çocukla maddi manevî ilgilenmediğini, müvekkilinin evlendikten kısa bir süre sonra hamile kaldığını, hamilelik süresi boyunca da davacı tarafından darp edildiğini ve sürekli hakarete uğradığını, müvekkilinin davacı babanın düzeleceği umuduyla boşanma davası açmadığını, ancak ortak çocuk doğduktan sonra darp olayının çocuğa da yansıdığını, davacının bebek olan çocuğa şiddet uygulamaya başladığını, müvekkilinin davacının önceki evliliğinden olan çocuğuna hafta sonları geldiğinde baktığını yemek yaptığını, ilgilendiğini, 14.07.2020 günü saat 21.30 sıralarında müvekkilinin babasının evinde iken davacının gelerek müvekkilini ortak konuta götürdüğünü, orada davacının annesinin ve kız kardeşinin müvekkiline saldırdığını, müvekkilinin kaçarak karakola gittiğini, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin davalı anneye verilmesine, davalı anne için aylık 1.000,00 TL, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, davalı aleyhine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların 21.04.2019 tarihinde evlendikleri, bir ortak çocuklarının bulunduğu, ortak çocuğun reşit olmadığı, taraflar arasında boşanmaya karar verilebilmesi için boşanmaya sebep olan olaylarla ilgili olarak davalının az da olsa kusurlu olmasının gerektiği, ne var ki davalıya atfı mümkün bir kusurun varlığı davacı tarafça ispatlanamadığı gibi boşanmaya sebep olacak maddi vakıaların varlığı dahi ispat edilememiş olduğu, dinlenen tanık beyanlarının geçimsizliğe dair bilgi ve görgüsünün bulunmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına yönelik iddialarda bulunmuş ise de, evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığı hususunun davacı tarafça ispat edilemediği, aksine davalı tanıkları beyanları ile davacı erkeğin şiddetli geçimsizliğin oluşmasında kusurlu olduğu yönündeki beyanları, bu kapsamda davanın ispat edilememesi ve davacı kocanın kusurlu bulunması nedeniyle kimsenin kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceğine ilişkin genel hukuk ilkesi göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi yönündrn kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında davalı kadından kaynaklanan geçimsizlik ispat edilip edilmediği, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.