"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2462 E., 2023/2446 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/293 E., 2023/756 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, erkeğin iddialarını kabil etmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkeğin davasının reddine ortak çocuğun velâyetinin ortak velayet olarak verilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tarafların iddia ve cevapları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı erkeğin davacı kadına güler yüz göstermediği, yüzü eğik davrandığı, davacı kadına önceki kadını alacağım diyerek davacı kadını küçük düşürdüğü, davacı kadına harçlık vermediği, eve ekmek parası dahi bırakmadığı, davacı kadına ''şöyle olmaz sen sus'' şeklimde konuşmalar yaparak davacı kadına sözlü şiddette bulunduğu, davacı kadının ise araba aldığını söylemediği, misafir istemediği, sigortalı olduğunu davalıya söylemediği, davalının kızına bir şey aldığı zaman davacının sıkıntı çıkardığı, birden fazla kez evi terk edip gittiği, davalıya sana boşanmayı tattıracağım dediği, davacı kadının evine para harcamadığı taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve tarafların eşit kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla asıl dava ve karşı davanın boşanma yönüyle ayrı ayrı kabulüne karar verildiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşıldığından tarafların maddî ve manevî tazminat talepleri reddedildiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; asıl dava ve karşı davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk 06.03.1998 doğumlu Bedir Atyıldız'ın ergin olduğu ve sulh hukuk mahkemesi tarafından kendisine annesinin vasi olarak atandığı gözetilerek tarafların velâyet talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın kararın kesinleştiği tarihi takip eden her yıl TÜFE oranında artırılmasına, davacı- karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararı hariç olmak üzere kusur tespiti, kadının reddedilen tazminat talepleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen kusurlu eylemlerin gerçekleştiği, dosya içeriği ve toplanan delillere göre her ne kadar İlk Derece Mahkemesince kadına "birden fazla kez evi terk edip gittiği" vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de bu vakıaya davalı - karşı davacı erkek tarafından dilekçeler aşamasında dayanılmadığı anlaşıldığından kadına yüklenen bu kusur dairemizce kadının kusurlarından çıkarıldığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına yüklenen diğer kusurlu eylemler gerçekleştiği, bu durumda davacı - karşı davalı kadının kusur tespitine yönelik istinaf başvurusu kısmen kabul edilerek kusur gerekçesi bu şekilde düzeltildiği, belirlenen kusurlu vakıalara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında yine de tarafların eşit kusurlu olduğunun kabul edildiği, tarafların kusur durumları (eşit kusurlu olması) gözetildiğinde, asıl ve karşı davanın davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşıldığından her iki tarafın da tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde her hangi bir isabetsizlik görülmediği, davalı - karşı davacı erkeğin, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakasına ilişkin istinafı yönünden yapılan incelemede; dosya içerisine alınan sigorta kayıtlarının ve Uyap'tan alınan raporun incelenmesinde kadının emekli olduğu aylık 7.283,95 TL emekli aylığı aldığı, bunun yanında adına kayıtlı taşınmazlar ve bir adet aracının bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda kadının gelirinin kendisine yetecek düzeyde olduğu ve boşanma neticesinde yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşıldığı, 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesinin koşullarının kadın yararına gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden davacı-karşı davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı bu nedenle erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili hükmün kaldırılarak kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma kararı hariç olmak üzere kusur tespiti, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddinin ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.