"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/268 E., 2023/427 K.
KARAR : Kararın kısmen kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/3 E., 2021/299 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadını aldattığı halen başka bir kadın ile karı koca hayatı yaşadığının iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediğini beyan ederek kadının davasının reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalının UYAP sistemi üzerinden yapılan nüfus kayıt sorgulamasında; ana adı ... olan sekiz çocuğunun bulunduğu, çocukların doğum tarihlerinin davacı ve davalı arasındaki evlilik birliği içerisinde olduğunun anlaşıldığı, dinlenen tanık beyanlarından tarafların 30 yıldan fazla bir süredir ayrı yaşadıklarının sabit olduğu, zina eylemi yönünden ise, davalının ... isimli bir kadınla uzun yıllardır ilişkisi bulunduğu, ... ile ortak çocuk sahibi oldukları yönünde ikrar beyanı mevcut olduğu, esasen 4721 sayılı Kanun'un 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince bilindiği üzere tarafların ikrarları hakimi bağlamadığı, ancak gerek tanık beyanları gerekse de davalının nüfus kayıtları ile davalının zina eylemini gerçekleştirdiği ve halen eylemi sürdürmekte olduğu yönünde vicdani kanaat oluştuğu, zina hukuki sebebi, mutlak boşanma sebepleri arasında bulunduğundan tarafların arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabul edildiği, açıklanan yazılı gerekçeyle davacının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı davasının kabulü gerektiği, mutlak boşanma sebebinin varlığı sebebiyle genel boşanma sebebi 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı dava konusuz kaldığından davacının 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmek gerektiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, Davacının 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan incelemede; tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve tanıkların birbirleri ile uyumlu ve tutarlı beyanları ile davalı erkeğin uzunca bir süredir başka bir kadınla karı-koca ilişkisi yaşadığı ve ilişkinin devam ettiği ispatlandığı, davalı erkeğin sabit olan ve devam eden zina eylemi gereği davanın 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı olarak kabul edilmesi usul ve kanuna uygun olduğu, Mahkemece kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince terditli olarak boşanma talep ettiği kabul edilmişse de kadın hem 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi hem de 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanma talep ettiği, 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi ve 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası koşulları gerçekleştiğinden her iki hukuksal nedene dayalı davanın da kabulü gerekirken mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davası hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmesi doğru değilse de taraflarca bu husus istinaf sebebi yapılmadığından hataya değinilmekle yetinildiği, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu bu nedenle kadın lehine 80.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata, 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı erkeğin kusur tespiti, davanın kabulü, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kadının dava ehliyetinin olmadığını beyan ederek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.