"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/315 E., 2023/483 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/46 E., 2021/782 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1979 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, ortak iki çocuklarının olduğunu, davalının aşırı derecede inatçı, kaba, anlayışsız ve bencil bir kişi olduğunu, tarafların evlenmesinden bir süre sonra davalının kız kardeşinin tarafların yanına gelerek bir müddet yaşadığını, davalının müvekkilinden nikahta takılan takıları istediğini, ancak müvekkilinin vermek istemediğini, davalının müvekkiline vereceksin diye direterek ve müvekkiline psikolojik şiddet uygulayarak müvekkilinden takıları aldığını, davalının takıları bozdurarak kumarda harcadığını, davalının çalıştığını, kazandığı parayı kumara, gece hayatına ve alkole verdiğini, zamanının büyük bir bölümünü sarhoş halde geçirdiğini, davalının alkolün etkisinde iken aşırı derecede öfkeli ve saldırgan olduğunu, davalının hayat kadınlarıyla birlikte olduğunu ve birlikte olduğu hayat kadınlarını müvekkiline anlattığını, ailesiyle manevî olarak hiç ilgilenmediğini, yeterli maddî desteği sağlamadığını, müvekkilinin davalıya yeterli maddî destek sağlamadığını söylediğinde davalının müvekkilinin üzerine yürüdüğünü, müvekkilini sürekli ölümle tehdit ettiğini, ve boğazına bıçak dayadığını, müvekkilinin can güvenliği olmadığından ortak konuttan ayrılmak zorunda kaldığını, müşterek konutun davalı adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin ortak konuta aile konutudur şerhi koydurduğunu, davalının bunu öğrendiğinde müvekkiline tehditler savurduğunu, tek bir kuruş bile vermeyeceğini söylediğini, tarafların evlilikleri boyunca davalının müvekkiline psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, açıklanan tüm bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilerek, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, müvekkili lehine 300.000,00 TL manevî tazminat ile şimdilik 400.000,00 TL maddî tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini ve dava harç ve masraflar ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
II. CEVAP
Davalı erkeğe usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların uzun zamandır evli oldukları, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren eylemlerin uzun bir sürece yayıldığı ve iddiaların tarih ve zaman aralığı ihtiva etmediği, ancak davalı eşin alkol alışkanlığının ve alkolün etkisiyle saldırgan ve dengesiz tavırlar sergilediği, kumar, gece hayatı alışkanlıkları hakkında tanıklara bizzat anlatımlarının bulunduğu, yine başka kadınlarla ilişkisini de tanıklara anlattığı, davacıyı ve kardeşini tehdit ettiği (hepinizi tarayacağım, seni baltayla keseceğim) hususlarının gerçekleştiği tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren vakıalarda davalı eşin tam kusurlu olduğu, davacı kadına tüm dosya kapsamında atfedilebilecek herhangi bir kusur saptanmadığı, ortak hayatın davacı eş bakımından çekilmez hale geldiği, evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum bakımından herhangi bir menfaat bulmadığı anlaşılmakla, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere her ay 750,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek, kusur belirlemesi, davanın kabulü, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince erkeğe verilen kusurun yerinde olduğu, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, erkeğin istinaf başvurusunun ise esastan reddine ve kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek, kusur belirlemesi, davanın kabulü, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davanın kabulünün, kusur tespitinin ve tazminat, nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflarca temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Sultan'a yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Yusuf'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.