"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3354 E., 2023/1938 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölbaşı (Adıyaman) 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/334 E., 2022/228 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kendisini de yanında götüreceğini söylediğini nitekim evliliğin ilk aylarında tarafların beraber yurt dışında yaşadıklarını ancak daha sonra erkeğin hamile olduğu halde tek başına kendisini geri dönmeye zorladığını ve geri gönderdiğini bu sebeple hamileliğinin son aylarını erkeğin baba evinde yanında erkek olmaksızın geçirdiğini, ortak çocuklarını yanında kadın olmaksızın dünyaya getirdiğini davalının evinin geçimini sağlamadığını ve ailesi ile de ilgilenmediğini öne sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, yasal faiziyle birlikte ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faiziyle birlikte kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının kusurlu olduğunu, bu sebeple davacı tarafından açılmış davanın reddine karar verilmesi ile müvekkilinin haklılığı ve davacının kusuru gözetilerek tarafların boşanmalarına, davacının maddî-manevî tazminat ve nafaka taleplerinin reddine, kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek için 50.000,00 TL manevî tazminata ve ortak çocuklarının velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evlilik birliği devam ederken ailesi ile ilgilenmediği, erkeğin yurt dışında çalıştığı ve kadını da yanında götüreceğini söylediğini nitekim evliliğin ilk aylarında tarafların beraber yurt dışında yaşadıklarını ancak daha sonra erkeğin hamile olduğu halde tek başına kendisini geri dönmeye zorladığını ve geri gönderdiğini bu sebeple hamileliğinin son aylarını erkeğin baba evinde yanında erkek olmaksızın geçirdiği, ortak çocuklarını yanında erkek olmaksızın dünyaya getirdiği, erkeğin evinin geçimini sağlamadığı ve ailesi ile de ilgilenmediği, kadının da tanık beyanları ile ispatlanan erkeğe karşı kullandığı sözleri var, erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının çalışmadığı, uzman bilirkişi raporu ve tarafların ortak çocuklarının yararı gözetilerek velâyetinin anneye verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafaka miktarlarına her yıl ÜFE oranında artırılmasına, ilk artırılmaya kararın kesinleşmesinden bir yıl sonra başlanmasına, kadın için 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekil istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; hatalı kusur belirlemesi yapıldığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadının tanık beyanlarının soyut olduğunu, kadını yanına getirmek için erkeğin çaba gösterdiğini fakat tanık beyanlarına ve sunulan belgelerin dikkate alınmadığını, ortak çocuğun baba ile kalmasının menfaatine uygun düşeceğini, kadının kişilik haklarına saldırı olmadığını ileri sürerek kusur belirlemesi, velâyet, nafaka ve tazminatlar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda kaıdnın az kusurlu, erkeğin ise ağır kusurlu oldukları, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir/yoksulluk/iştirak nafakalarının ve miktarlarının makul olduğu, ortak çocuğun yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocuğun üstün yararı gereğince çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ilişkin kararın da doğru olduğu, Mahkemece, kadın lehine hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının ileri ki yıllarda ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş ise de, kadının dava ve cevaba cevap dilekçesinde nafakalara ÜFE arttırım talebinde bulunmadığından, taleple bağlılık kuralı gereği talep edilen bu nafakalar için ÜFE arttırımı uygulanması doğru olmadığı gerekçesiyle erkek vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiş, davalı erkek vekilinin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla, kusur belirlemesi, velâyet, nafaka ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, velâyet, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.