"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/235 E., 2023/379 K.
KARAR : Kararın kısmen kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/713 E., 2021/682 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anney verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ev kredisinin yarısı olan 12.000,00 TL, tadilat masraflarının yarısı olan 20.000,00 TL, mehir senedinde yazılı olduğu belirtilen 30 tam altının aynen iadesi olmaz ise 90.000,00 TL'nin ve düğünde takılan ziynet eşyalarının tutarı olan 40.000,00 TL'nin faizi ile davalı-karşı davacıdan tahsiline, karşı davanın reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına,, iştirak nafakasının her sene ÜFE oranında artırılmasına, erkek yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı karşı davacının kusurlu olduğu, şiddetli geçimsizliğe sebebiyet verecek söz ve davranışlarda bulunduğu, evi eşi ile maddi manevi ilgilenmediği, davacı-karşı davalı eşine umursamaz davrandığı, iletişim kurmadığı, gece geç saatlere kadar bilgisayar ve telefon ile oyun oynadığı, eşi ve çolcuğu ile ilgilenmediği, başka kadınlarla güven sarsıcı mesaj ve görüşmelerinin olduğu, davacı karşı davalının bilgi ve rızası olmadan üçüncü kişilere kredi çekerek verdiği, ailenin ekonomik varlığını tehlikeye düşürdüğü, eve geç saatte alkollü geldiği, kavga ve tartışma çıkardığı, davalı-karşı davacının bir kusurunun tespit edilemediği, evine eşine bağlı olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında toplum ve aile yönünden bir yarar kalmadığı görüldüğünden, kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın/erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacı karşı davalının işi ve geliri olduğu, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceği, yoksulluk nafakası talebine dair yasal koşulların oluşmadığı görüldüğünden davacı-karşı davalının yoksulluk nafakası talebinin sübut bulmadığından reddine ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve tarafların mali ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, küçüğün eğitim, sağlık, sosyal, bakım masrafları ve ihtiyaçları dikkate alınarak çocuk yararına iştirak nafakasına hükledilmesine, davacı-karşı davalının ev kredisinin yarısı olan 12.000,00 TL, tadilat masraflarının yarısı olan 20.000,00 TL, mehir senedinde yazılı olduğu belirtilen 30 tam altının aynen iadesi olmaz ise 90.000,00 TL'nin ve düğünde takılan ziynet eşyalarının tutarı olan 40.000,00 TL'nin faizi ile davalı-karşı davacıdan tahsili davasını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 123 üncü maddesi gereğince geri aldığından hüküm tesis edilmesine yer olmadığı gerekçesi ile; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, oavacı karşı davalının ev kredisinin yarısı olan 12.000,00 TL, tadilat masraflarının yarısı olan 20.000,00 TL, mehir senedinde yazılı olduğu belirtilen 30 tam altının aynen iadesi olmaz ise 90.000,00 TL'nin ve düğünde takılan ziynet eşyalarının tutarı olan 40.000,00 TL'nin faizi ile davalı-karşı davacıdan tahsili davasını 6100 sayılı Kanun'un 123 üncü maddesi gereğince geri aldığından hüküm tesis edilmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalının bu konuda ayrı dava açması hususunda muhtariyetine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı erkeğe kusur olarak yüklenen eşi ile iletişim kurmadığı, gece geç saatlere kadar bilgisayar ve telefon ile oyun oynadığı, davacı-davalı kadının bilgi ve rızası olmadan üçüncü kişilere kredi çekerek verdiği, ailenin ekonomik varlığını tehlikeye düşürdüğü, eve geç saatte alkollü geldiği, kavga ve tartışma çıkardığı vakıaları görgüye dayalı tanık anlatımları veya başkaca delillerle ispatlanamamış olup, bu hususların erkeğe kusur olarak yüklenmesinnin doğru olmadığı, görgüye dayalı tanık anlatımlarından davacı-davalı kadının, davalı-davacı erkeğe iş yerinden bir bayan arkadaşı tarafından yılbaşı hediyesi olarak alınan atkıyı kıskançlık yaparak makasla yırtığı ve arkadaşlarının yanında yüzüne fırlatarak "git sana kim aldıysa ona git, onunla yılbaşına gir onunla yat" dediği, yine erkeğin babasına mesaj çekerek "onu çöplükten çıkardım, ben adam ettim" şeklinde söylemlerde bulunduğunun sabit olduğu, davalı-davacı erkek tarafından karşı dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak dayanılan ve tanık anlatımları ile ispatlanan bu vakıaların davacı-davalı kadına kusur olarak yüklenmemesi ve erkeğin davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; eşine ve çocuklarına ilgisiz davranan, telefonu sürekli sessizde ve şifreli olan, başka bir kadınla yazışarak güven sarsıcı davranışlarda bulunan, evinin giderlerini karşılamayan erkek ağır, davalı-davacı erkeğe iş yerinden bir bayan arkadaşı tarafından yılbaşı hediyesi olarak alınan atkıyı kıskançlık yaparak makasla yırtan ve arkadaşlarının yanında yüzüne fırlatarak "git sana kim aldıysa ona git, onunla yılbaşına gir onunla yat" diyen, yine erkeğin babasına mesaj çekerek "onu çöplükten çıkardım, ben adam ettim"şeklinde mesajlar atan kadın az kusurlu olup, erkeğin tam kusurlu olduğuna ilişkin İlk Derece Mahkemesinin tespiti dosya kapsamına ve maddi gerçeğe uygun olmadığı bu nedenlerle davalı-davacı erkeğin, kadının davasının kabulü ve aleyhine hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlara ilişkin istinaf talebinin esastan reddine, kusur tespiti ve reddedilen davasına ilişkin istinaf talebinin ise kabulüne, kusurun gerekçesi düzeltilerek erkeğin karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.