Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1950 E. 2024/2468 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının mali hükümlerinin kesinleşmeden önce tanıma ve tenfiz davası açılıp açılamayacağı ve kısmi red durumunda vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfiz davası açıldığı tarihte mali hükümlerinin kesinleşmemiş olması ve davanın bu nedenle kısmen reddedilmesinin doğru olduğu, ayrıca tanıma ve tenfiz talebinin kısmen reddi nedeniyle davalı tarafa ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1231 E., 2023/1742 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/189 E., 2023/257 K.

Taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temyiz incelemesinin duruşmalı olarak inceleneceğinin düzenlendiği davalardan olmadığından davacı vekilinin duruşma talebinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Florida Duval Bölgesi 4. Adli Yargı Mahkemesi kararı ile boşandıklarını, aynı karar ile erkeğin 64.193,50 USD borçlu olduğuna karar verildiğini, kararın 10.12.2021 tarihinde kesinleştiğini iddia ederek 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) gereğince yabancı mahkeme kararının boşanma hükmü ile boşanmaya dair mali hak içeren erkeğin 64.193,50 USD borçlu olduğunun tespiti kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini ve davalının banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının boşanma hükmüne yönelik talebe itirazlarının olmadığını, ancak kararın mali konulara ilişkin bölümü yönünden itiraz edildiğini, o bölüm yönünden kararın henüz kesinleşmediğini ileri sürerek boşanma hükmünün tanınmasına karar verilmesini, mali yönlere ilişkin talebin reddine, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerekçesi ile 5718 Sayılı Kanun’un 50 nci, 53 üncü, 54 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ilişkin Florida Eyaleti Duval Bölgesi 4. Adli Yargı Mahkemesi adına Gezici Mahkeme Dava No. 16-2019-DR-000834- FM ve 10.12.2021 tarihli ve 10.12.2021 tarihinde kesinleşen kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, kararın mali sonuçlarına ilişkin kısmının henüz kesinleşmediğini, verilen mahkeme kararının tanınmasının mümkün olmadığını, ihtiyati tedbir kararına itirazının kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın ihtiyati tedbire itirazının reddine ilişkin ek karar ile asıl kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eldeki davanın 14.03.2022 tarihinde açıldığı, boşanma hükmünün tanınmasına ilişkin bölümünün istinaf edilmeyerek kesinleştiği; yabancı mahkeme kararının boşanmaya ilişkin kısmı dava tarihinden önce olmak üzere 10.12.2021 tarihinde kesinleştiği, davalının davacıya 64.193,50 USD borçlu olduğunun tespitine yönelik mali karar, davalının yargılamanın yenilenmesi talebi nedeniyle kesinleşmediği, Yabancı Mahkemece, 18.01.2023 tarihli kararla davalının talebi reddedilerek kadın eşin hali hazırda 64.193,50 ABD doları tutarında bir para hükmüne dönüştürülmüş olan adil dağıtım payına hak kazandığına hükmedildiği, ancak her davanın, açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesinin gerektiği, dava açıldığında mali yönlere ilişkin hükmün kesinleşmediği; ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davalının davacıya 64.193,50 USD borçlu olduğunun tespitine yönelik mali kararın tenfizi talebinin reddine,davalının ihtiyati tedbire yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin 04.11.2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına, davalının banka hesapları üzerine konulan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına, ihtiyati tedbirlerin kaldırılması ile ilgili işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2023 tarihli ek kararı ile, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ilişkin Florida Eyaleti Duval Bölgesi 4. Adli Yargı Mahkemesi adına Gezici Mahkeme Dava No. 16-2019-DR-000834- FM ve 10.12.2021 tarihli ve 10.12.2021 tarihinde kesinleşen kararının 5718 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi gereğince tanınmasına ve tenfizine karar verildiği, bu kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce verilen kararda da belirtildiği üzere yabancı ilamın boşanmaya ilişkin kısmının tanınmasına dair verilen kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle davacının, davalının davacıya 64.193,50 USD borçlu olduğunun tespitine yönelik mali kararın tenfizi talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafından tanıma ve tenfizi istenilen asıl kararın konusu para veya para ile değerlendirilmesi mümkün olmayan boşanma kararına ilişkin olduğu ve davacı tarafın davası kısmen kabul edildiği, tanıma ve tenfiz isteminin reddedilen kısmı için ayrıca davalı tarafa vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesi ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davalının kötü niyetli olarak iş bu dava açıldıktan hemen sonra yabancı mahkemede yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu, kararı tebliğ almayarak kesinleşmesine engel olduğunu, yabancı mahkeme kararının kesinleşmesinin sonradan yapılmadığını, hükmün tek olduğunu ve kesinleşme tarihinin 10.12.2021 olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının istinafın reddettiği kısım yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesine rağmen vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, 02.11.2023 tarihli ek kararın hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ek karar ile vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının kısmen tanınmasına karar verilmesinin doğru olup olmadığı ile tanıma ve tenfiz talebinin kısmen reddi nedeniyle ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5718 sayılı Kanun’un 4 üncü, 14 üncü, 54 üncü, 55 inci ve 58 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...