"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1959 E., 2023/1837 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/194 E., 2021/278 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinini diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı erkek vekili dava, cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkeğin ailesi ile görüşmesini istemediğini, hakaret ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı erkek vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkeğin ailesi ile görüşmesini istemediğini, hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, erkeğin annesinin kadına hakaret, kadını tehdit ettiğini ve erkeğin bu duruma ses çıkarmadığını, erkeğin kadına hakaret ettiğini, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, kadının ailesini istemediğini, erkeğin annesinini evlilik birliğine olan müdahalesine erkeğin ses çıkarmadığını iddia ederek öncelikle asıl davanın reddine aksi kanatte olunması durumunda ise ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının kadına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, erkeğin annesinin kadına hakaret, kadını tehdit ettiğini ve erkeğin bu duruma ses çıkarmadığını, erkeğin kadına hakaret ettiğini, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, kadının ailesini istemediğini, erkeğin annesinini evlilik birliğine olan müdahalesine erkeğin ses çıkarmadığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, sürekli fiziksel, ekonomik şiddet uyguladığı, erkeğin dinlenen tanık beyanlarından kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı, erkek tarafından sunulan ses kaydının ise hukuka aykırı delil olduğundan hükme esas alınamayacağı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL iştirak nafakası, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakası, 350,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu dikkat alınarak kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, yasal şartları oluşmayan erkeğin tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, ziynet alacağı davasının ise kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, ses kayıtlarının hükme esas alınması gerektiği, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesinini hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, kadın yararına hükmedilen nafakalar, ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarlarının az olduğu belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflar arasında yaşanan 30.10.2019 tarihli olay erkeğe kusur olarak yüklenmişse de bu olayın dava tarihinden sonra olduğu ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak tüm dosya kapsamından erkeğin kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığının ispatlandığı ve erkeğe kusur olarak yüklenmesinin sonuç olarak doğru olduğu ve bu hataya değinmekle yetinildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakaları miktarlarının yerinde olduğu, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, paranın alım gücü, ihlal edilen, mevcut ve beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen tazminatların miktarlarının az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmişse de toplanan delillerden ziynet alacağı davasının ispatlanmadığı ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası, 70.000,00 TL maddî tazminat, 60.000,00 TL manevî tazminat, ziynet alacağı davasının reddine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek tarafından sunulan ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.