Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1973 E. 2024/8699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, kimin kusurlu olduğu, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2395 E., 2023/3584 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/579 E., 2022/409 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına asıl davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini kadının iddialarını kabul etmediklerini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının davasının reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediklerini erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık. 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; erkeğin tanıklarından ...'ın beyanlarına göre; her ne kadar davalı kadının eşine hakaret ettiğini beyan etse de beyanlarında zaman belirtilmediği, genel geçer ifadeler olduğu, bir kısmının davacının beyanlarının aktarımından ibaret olduğu, kadının erkeği aldattığına ya da güven sarsıcı davranışlarına dair beyanlarının ise görgüye dayalı olmayıp üçüncü şahısların aktarımından ibaret olduğu, erkeğin diğer tanık beyanlarının ise tarafların ileri sürdükleri olaylarda görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığı, kadının tanıklarının beyanları incelendiğinde kadının eşinin kendisini evden gönderdiğini iddia etmesine rağmen tanık ... ve ...'nın beyanlarında kadının bayram da eşi ile birlikte babası evine geldiği, ancak erkeğin tek başına geri döndüğünü beyan ettikleri, diğer iddialar bakımından görgüye dayalı herhangi bir bilgilerinin olmadığı, kadının telefon kayıtları getirtilerek dosya arasına alınmış, bilirkişiden kadının olağandışı ve uzun süreli görüşme kayıtları hakkında rapor düzenlettirildiği ancak erkeğin kadının kendisini aldattığı konusunda herhangi bir kayda ulaşılamadığı, erkeğin iddiası üzerine 053. 8.. .. .. nolu GSM hattının sorgulaması yapılarak dosya arasına alınmış, ancak kayıtlı gözüken hat sahibinin kadının yakın akrabası olduğu, erkeğih bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ise kadının telefonda uzun sürelerde görüşmeler gerçekleştirdiği iddiasının ise dilekçeler aşamasında dayanılmadığından kusur tespitinde dikkate alınmadığı her iki tarafında iddialarını usulüne uygun olarak kanıtlanamadığından asıl dava ve karşı davanın reddine, kadın ve müşterek çocuk lehine karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakasına gerekçesi ile; Asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan incelemede ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadının, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve eşine hakaret ettiği, davacı-karşı davalı erkeğe atfı kabil bir kusurun varlığının ise ispat edilemediğinin anlaşıldığı, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası yönünden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrasının koşullarının oluştuğu, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası açmakta haklı olduğu, kararın kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı-karşı davacı kadın tamamen kusurlu olduğundan, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerektiği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının aynen devamına çocuk lehine 700,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının aynen devamına, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin ve davalı-karşı davacı kadının istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen davası, kadının reddedilen davası, kusur tespiti, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulünün, kadının boşanma davasının reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.