Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1996 E. 2024/8034 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu şerhinin kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tanık beyanları, kolluk tutanağı ve faturalar değerlendirilerek, taşınmazın yılın sadece birkaç ayı kullanıldığı ve aile konutu vasfını taşımadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2369 E., 2023/2230 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Datça Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/167 E., 2021/20 K.

Taraflar arasındaki Aile Konutu Şerhinin Terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; hukuka aykırı olarak dava konusu Datça İlçesi, ... Mh. 139.Sk. ... Sitesi No:22/E2 adresli taşınmaza konulan aile konutu şerhinin yasal şartları bulunmadığı için kaldırılması gerektiğini, kırkdört yıllık evliliklerinde dava konusu taşınmazın yalnızca yazlık olarak kullanıldığını, daha önce aralarında görülen davadan (Ankara 10. Aile Mahkemesi, 2018/959 E.) sonuç alamayan davalının kötüniyetli olarak aile konutu şerhi koydurduğunu belirterek aile konutu şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında halihazırda görülmekte olan boşanma davasının bulunduğu, müvekkilinin davacıdan ayrı yaşadığını, koruma kararının bulunduğunu, konutun da koruma kararı dahilinde bulunduğunu, davacının Ankara'da üç adet evi, iki adet bürosunun bulunduğunu, kira gelirinin olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aile konutunun eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, yaşantısına buna göre yön verdiğini, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığını, anılarla dolu bir alan olduğunu, gerek tanık beyanları, gerek kolluk tutanağı, gerekse elektrik ve su faturaları tahakkuk dönem ve sayıları dikkate alındığında dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olmadığını, yılın iki üç ayında yazlık olarak kullanıldığını, derdest boşanma davası nedeniyle tarafların birlikte yaşamamalarından kaynaklı davalı eşin bu konutu kullandığını, şerhin yakın tarihte 2019 yılının Haziran ayında konulduğunu, bu haliyle "aile konutu" vasfında bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydına 14.06.2019 tarih ve 2368 yevmiye sayılı işlemle işlenen "Aile Konutudur" şeklindeki aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tarafların arasında Ankara 10. Aile Mahkemesinde görülmekte olan boşanma ve evliliğin iptali davaları olduğunu, bu sebeple müvekkilinin eşinden ayrı yaşadığını, müvekkilinin dava konusu edilen mülkiyeti davacıda olan aile konutunda kaldığını, müvekkilin psikolojisinin bozulduğunu, sağlığına kavuşmak, huzur bulmak için Datça'da yaşadıkları konuta yerleştiğini, ailenin birden fazla konutta yaşam faaliyetlerini yoğunlaştırmasına yasal bir engel bulunmadığını belirterek davanın kabulü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutu şerhinin kaldırılması istemine ilişkin olup, uyuşmazlık aile konutu şerhinin kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.