"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1399 E., 2023/1449 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/350 E., 2022/307 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde; erkeğin küfür ve hakaret ederek fiziksel şiddet uyguladığını, aşırı kıskanç olduğunu, iftiralarda bulunduğunu, çocuklara kötü davrandığını, bu nedenle çocukların babalarından korktuğunu, davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar Yağmur ve Yaprak'ın velâyetinin anneye verilmesine, diğer ortak çocuk Mert'in velâyetini takdire bıraktıklarını, ortak çocukların her biri yararına aylık 300,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı -davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; kadının iki kızını alarak ortak evi terk ettiğini, boşanma davası açtığını, kadının İstanbul'da olduğunu öğrendiğini, kadının hayatında biri olduğunu öğrendiğini, sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu belirterek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını darp ettiği tanık beyanlarıyla sabitse de, tarafların tekrar bir araya gelerek birlikte yaşadıkları, kadının erkeği affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, erkeğin başkaca kusurlu davranışının ispatlanamadığı, erkeğin de zina vakıasını ispat edemediği gerekçesiyle her iki davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tanıklarının beyanının çoğunlukla davadan sonraki döneme ilişkin olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasını ispata elverişli ve yeterli olmadığı, fiziksel şiddet vakıasından sonra ise tarafların birlikte yaşamaya devam ettikleri, erkek tanıklarının kendi içerisinde ve birbirleriyle çelişen beyanları dikkate alındığında zina iddiasının da ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle her iki taraf vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin fiziksel şiddeti ve hakaretinden sonra tarafların bir arala geldiklerine ilişkin bir delillin bulunmadığını, affın söz konusu olmadığını, davanın kabulü gerektiğini belirterek asıl davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde; davanın salt zina sebebi ile açılamadığını, davanın kabulü gerektiğini, davanın ispatlandığını belirterek birleşen davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'e yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.