Logo

2. Hukuk Dairesi2024/218 E. 2024/8117 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Esas No : 2024/218

Karar No : 2024/8117

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2032 E., 2023/2091 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

TEMYİZ EDEN : Taraflar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/632 E., 2023/564 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilere karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; 41 yıllık evlilikleri süresince erkeğin kadına sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, nitekim yargılama neticesinde ceza aldığını, kadını dış görünüşü ile aşağıladığını, hakaretler ederek küçümsediği, erkeğin hayatında başka bir kadın olduğu, evlilik birliği içerisinde yeni alınmış olan eve o kadınla birlikte yerleşeceği, kadını terk ettiğini söyleyerek yaşamış olduğu ortak konutu terk ettiği, 10.08.2021 tarihinde de resmi adresini müşterek konuttan aldırdığını, erkeğin uzun zamandır müşterek konutun tüm giderlerini karşılamadığını, evin giderlerini karşılamadığı gibi ortak komutun elektiriğini, suyunu ve doğal gazını da kestirdiğini, bu süreçte müvekkiline oğlunun destek olmak durumunda kaldığını, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, herhangi bir geçim kaynağı ve gelirinin bulunmadığını, erkeğin ise emekli öğretmen olduğunu, evlilik birliği içerisinde almış olduğu iki ev bir adet araba edinilmiş malının bulunduğunu, davalının müvekkiline edinilmiş mallardan hiçbir şey vermeyeceğini açıkça ifade ettiğini, söz konusu konuşmada malları üzerinden başkalarına kaçıracağını ifade ettiğini, bu nedenle boşanma davası sonuçlanana kadar söz konusu mallara adli yardım talepleri kapsamında tedbir konulmasını talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın için aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200,000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; davacının durduk yere huzursuzluk çıkardığını iddiaların doğru olmadığını, hakaret ettiğini kendisini sevmediğini söylediğini, saygı göstermediğini, yalan ve iftiralarla 2 defa koruma kararı aldırdığını, arkasından geri eve çağırdığını ve birlikte yaşadıklarını, sürekli para ver dediğini, ev al dediğini, evden kovduğunu, elbiseleri dışarı attığını, eşyaları paylaşmak istediğinde sana hiç bir şey vermem dediğini, ayrı odalarda yaşadıklarını, sarsılan evliliklerinden dolayı boşanmalarına kararı verilmesini, lehine 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata yasal faizleriyle birlikte hükmedilmesini, konutun ve altınların tarafına verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ceza mahkemesinden gelen kararda müştekinin kadın, sanığın erkek olduğu ve yaralamadan erkeğin ceza aldığını, yine adli para cezası aldığı, 2015 yılından beri ayrı olduğunu davalınında kabul ettiği, kadının erkeğin kendisine fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığı, aşağıladığı, evi terk ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediği vakalarını ispat ettiği, dayandığı diğer vakaları ise ispat edemediği, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın için aylık 900,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusurların eksik belirlendiğini abonelikleri iptal ettirdiğini davalının da kabul ettiğini, sadakatsizliğin ispat edilemediğini, miktarların düşük belirlendiğini ileri sürerek kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, iddialarının değerlendirilmediğini, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kadın lehine hükmedilen nafakaların miktarının yüksek olduğunu, kararın kaldırılmasını talep ederek kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 2015 yılından bu yana ayrı yaşadıkları, erkeğin kadına fiziki şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, aşağıladığı, evini terk ettiği, evinin giderlerini karşılamayarak birlik görevlerinin yerine getirmediği, erkeğin savunmalarına yönelik iddialarını, kadının ise sair iddialarını ispat edemediği, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına ise yüklenebilecek kusurun bulunmadığı, boşanma davasının kabulü kararında ve tarafların kusur derecelerinin belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik bulunmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde hata bulunmadığı ancak hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun tazminatların miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın için 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadın için hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflarca temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Ayhan'a yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Celal'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.