"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1081 E., 2023/1490 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/344 E., 2022/161 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilere, karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek asıl dava dilekçesinde; kadının kıskanç olduğunu, erkeği aşağıladığını ve hakaret ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, müvekkilinin ailesi ve arkadaşları ile görüşmesini engellediğini, müvekkilini evden attığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, ortak konuta aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiş; 14.02.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara ÜFE oranında artış uygulanmasına, yasal faiziyle 500.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... kadının; eşini aşırı kıskandığı, sürekli yaşamını başkalarının yaşamıyla kıyasladığı, ''çok yetersiz bir insansın, istediğimi alamıyorsun'' diyerek erkeği aşağıladığı, erkeğe hakaret ettiği; erkeğin de kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, kadının ailesi ve arkadaşlarıyla görüşmesini engellediği, kadını evden attığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha ağır, kadının daha az kusurlu olduğu,... kadının yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasına göre; herhangi bir işte çalışmadığı, gelirinin de bulunmadığı, ... kadın vekilinin aile konutu şerhi konulması talebinin tarafların tapuya bizzat giderek talepte bulunulabileceği şeklindeki düzenleme göz önüne alınarak ..." gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 650,00 TL arttırılarak iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının aile konutu şerhi konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; erkek ile tanık Yeliz Odabaşı arasında görülen ceza davasında erkeğin beraat ettiğini, tanığın ise tehdit suçundan ceza aldığını, bu nedenle aralarında husumet bulunduğundan gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, kadının ağır kusurlu olduğunu, kadının çalıştığını, iştirak nafakalarının miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilin maaşının değişkenlik gösterdiğini ileri sürerek kusur belirlemesi, iştirak nafakalarının miktarları, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu, erkeğin tanık beyanlarında yer alan sair vakıalardan sonra evlilik birliği devam ettiğinden erkeğin bu vakıalar yönünden kadını affettiği, en azından yaşanılanları hoşgörü ile karşıladığı, açıklanan nedenlerle bu vakıaların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha kusurlu olduğuna yönelik verilen kararın isabetli olduğu, ortak çocuklar hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı isabetli bulunduğu, kadının SGK kaydı da dikkate alındığında çalıştığı, asgari ücretten fazla gelirinin bulunduğu, kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerektiği ve İlk Derece Mahkemesince kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesi ve tazminat miktarlarının da isabetli görüldüğü gerekçesiyle istinaf başvurusunun yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bendinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; erkeğe yüklenen kusurların kanıtlanamadığı, hükmedilen tazminatın hukuka aykırı olduğu gibi, ekonomik gücü ile orantılı olmayacak ölçüde fahiş olduğunu, erkeğin çalışmış olduğu kurumdan almış olduğu maaşın dışında başkaca bir gelirinin bulunmadığı, hükmedilen iştirak nafakasının maaşından mahsubundan sonra kalan bakiye ile geçimini temin etmesinin bile olanaksız hale geldiğini ileri sürerek kusur belirlemesi, iştirak ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 182 nci ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.