Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2271 E. 2024/5350 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında yeniden düzenlenen kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesindeki bozma sebeplerinden hiçbirini oluşturmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/165 E., 2024/158 K.

KARAR : Başvurunun Kabulü ile Yeniden Hüküm Kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/744 E., 2023/1066 K.

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı baba vekili dava dilekçesinde özetle; boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu belirterek müvekkili ile çocuğu arasındaki kişisel ilişkinin arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı anne vekili cevap dilekçesinde özetle; çocuğun baba ile her görüşme sonrası hastalandığını, en son gittiğinde çocuğa akut stres reaksiyonu teşhisi konulduğunu, davacı babanın 3 yıl boyunca çocuğu görmediğini, farklı şehirlerde yaşadıklarını, babanın çocuğu alıp getirmesinin çocuğu etkileyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, küçüğün 16.01.2018 doğumlu olduğu, velâyetinin annesinde olup babasıyla kişisel ilişki kurduğu, babasıyla kurulan kişisel ilişki sürelerinde çocuğun rahatsızlandığı, aldırılan uzman raporunda; çocuğun babasını görmek istemediği yönünde ifade de bulunduğu, babasına karşı korku duygusunun geliştiğinin bildirildiği, çocuğun öğretmeni ve okul müdürünün babayı tanımadıklarını, hiç okula gelmediğini beyan ettikleri, tanık beyanları ile sabit olduğu üzere davacı babanın uzun süre çocuğunu görmemesi nedeniyle boşanma kararında kurulan kişisel ilişki süresinde babanın çocukla kişisel ilişki kurulmasına dikkat ederek çocuktaki babayı tanıyıp baba ile bağ kurma aşamasına kadar Kayseri 5. Aile Mahkemesinin 2018/666 Esas 2019/263 Karar sayılı ilamı ile belirlenen kişisel ilişki süresinin bu aşamada yeterli olduğu, kişisel ilişki süresinin arttırılmasının küçüğü olumsuz yönde etkileyeceği yönünde kanaat oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı baba vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı baba vekili; davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile davanın reddi kararının hatalı olduğu, zira, gerek dinlenen tanık beyanları gerekse dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporu uyarınca davacı ile ortak çocuk arasındaki mevcut kişisel ilişki düzenlemesinin yetersiz olduğu, davalı çocuğun baba ile her görüştüğünde huzursuzlandığını, sürekli ağladığını ve hatta bayıldığını, çocuğa "Akut Stres Reaksiyonu" teşhisi konulduğunu ileri sürerek buna ilişkin tedavi evraklarını sunduğu, ortak çocuk ...`nın 16.01.2018 doğumlu olduğu, inceleme tarihi itibariyle çocuk 6 yaşını doldurduğu, yaşı itibariyle yatılı kalabilecek dönemde olduğu, davalının ibraz ettiği 01.10.2022 tarihli rapor hükme esas alınacak nitelikte olmayıp tanı olarak belirtilen rahatsızlığın neden kaynaklı olduğunun, bulguların belirtilmediği, dosyada sosyal inceleme uzmanından alınan rapor gözetildiğinde ise mevcut düzenlemenin oldukça yetersiz olup çocuğun üstün yararı gereğince davalı baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin düzenlenmesinin daha geniş süreli olması gerektiği, ortak çocuğun inceleme tarihi itibariyle yaşı, davalı babanın Gülağaç ilçesinde ikamet etmekte olması, mevcut kişisel ilişki düzenleme süresinin çok kısa olması nedeniyle çocuk ile babanın birlikte yeterince bir arada olmamaları ve bunun neticesinde çocuğun babasını yeterince tanıyamadığı, alışamadığı dolayısıyla her görmesinde huzursuzlandığı, bunun ancak gerekli yoğunlukta görüşmeler ve bir arada olma ile giderilebileceği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, çocuk ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günü sabah saat 10.00'dan pazar günü saat 18.00'e kadar, her yıl dini bayramların 2.günü sabah saat 10.00'dan 3. günü akşam 18.00'e kadar ve her yıl sömestr tatilinin 1.günü sabah saat 10.00'dan, 7.günü akşam 18.00' e kadar, her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında; 1 Temmuz günü sabah saat 10.00'dan 31 Temmuz günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı anne vekili; davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı baba ile çocuk arasında yeniden düzenlenen kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 323 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.