"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2654 E., 2023/2186 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/512 E., 2021/523 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Başka gelen olmadı. Davalı ... vekili Avukat ...'in mazeret bildirdiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve yasaya uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ...'ın evli olduklarını, dava konusu taşınmazın ise davacı ile davalı eşin aile konutu olduğunu ve davalı eşin, davacı kadının açık rızasını almadan dava konusu taşınmazı diğer davalı ...'a sattığını, yapılan devir işleminin geçersiz olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tapuya kayıt ve tescili ile taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davalılar arasında iş ilişkisi olduğunu, davalı ...'ın dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu bilmediğini, davacı kadının devir işleminden bilgi sahibi olduğunu, bu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu, dava konusu taşınmazın tahliyesi amacıyla davacı ve davalı eşe 11.06.2018 tarihinde ihtarname gönderildiği, ihtarın davacı kadın tebliğ edildiği, sonrasında el atmanın önlenmesi ve bu davanın açıldığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ...'a dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı ... tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamından, davacı kadın ile davalı ...'ın halen evli oldukları, evlilik birliği içerisinde dava konusu taşınmazı satın aldıkları, taşınmaz üzerinde aile konutu olduğuna dair herhangi bir şerh olmamakla birlikte dinlenen tanık beyanlarına göre davacı kadın ve davalı eşin dava konusu taşınmazda halen aile olarak oturdukları, tarafların ortak çocuklarının bu konuta yakın okulda okuduğu, bu anlamda dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu, dava konusu taşınmazın davalı eş tarafından 16.11.2015 tarihinde davalı ...'a satıldığı, celp edilen resmi senet örneklerinin incelenmesinden davacı eşin dava konusu taşınmazın satışına açık rızası bulunduğuna dair herhangi bir ibarenin yer almadığı, bu nedenle dava konusu taşınmazın satışının geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş ... adına tapuya kayıt ve tescili ile dava konusu taşınmaz üzerine karar kesinleştiğinde aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı kadının dava konusu taşınmazın satışından haberi olduğu, davacı kadının kötü niyetli olduğu, davanın süresi içerisinde açılmadığı, tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi davalarının birlikte görülemeyeceği ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, İlk Derece Mahkemesinin, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve davaya konu aile konutu niteliğindeki taşınmazın satışı sırasında davacı eşin rızasının alınmadığı yönündeki kabulünün doğru olduğu, nüfus kayıtlarına göre evliliğin devam ettiği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği belirtilerek davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olup uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, davacı kadının satış işlemine karşı açık rızasının alınıp alınmadığı, aile konutu şerhi konulması istemine dayalı davanın, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davadan tefrik edilmesi gerekip gerekmediği, bu doğrultuda iki talebin birlikte incelenmesinde hukuki yarar bulunup bulunmadığı, işbu davanın açılmasının dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil edip etmediği, davanın süresinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesi, 167 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak ...'ye verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.