Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2308 E. 2024/1970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, davalı erkeğin şiddet ve hakaretleri nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulüyle birlikte yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağı taleplerinin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin eylemlerinin evlilik birliğini temelinden sarstığı ve davacı kadının boşanma, yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve ziynet alacağı taleplerinin kanıtlarla desteklendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/384 E., 2023/364 K.

DAVA TARİHİ : 20.04.2021

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/284 E., 2022/854 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre temyize konu edilen ziynet alacağı miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davalı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dilekçesinde özetle; davalının hakaret, tehdit , küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunduğunu, aşağıladığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, çalışmasını istemediğini, boşamakla tehdit ederek kendi düşüncesini kabul ettirmeye çalıştığını, sevmediğini söylediğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, belirlenen nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına, 50.000,00 TL maddî tazminat 50.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, eşi ile barışmak istediğini, yuvasının yıkılmasını istemediğini belirterek haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, ona "aptal, gerizekalı" diyerek hakaret ettiği, onu aşağıladığı, çalışmaması konusunda eşine baskı yaptığı, "seni boşarım, seninle neden evlendim, seni sevmiyorum" dediği, bir çok kez ailesini arayıp "gelin kızınızı alın" dediği, aldıklarını yüzüne vurduğu ,yaptığı işleri beğenmediği, evi terke zorladığı, bu şekilde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında taraflar ve toplum yararına korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ara kararla hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının ziynet alacağı davasının kabulü ile; 72.480,00 TL değerinde 22 ayar, fantezi ve işçiliği olmayan, ortalama 16 gram olan 10 adet bilezik, 8.470,00 TL değerinde, 22 ayar olan, 11 adet çeyrek altın olmak üzere belirlenen ziynet eşyalarının aynen davalıdan alınarak davacıya iade edilmesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde belirlenen toplam bedel olan 80.950,00 TL'nin 1.000,00 TL'si için dava tarihinden, kalan kısım için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; kararın

usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.