"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2884 E., 2023/1224 K.
DAVA TARİHİ : 30.12.2020
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/890 E., 2021/916 K.
Taraflar arasındaki davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası ile davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan birleşen boşanma davası ve fer'îlerinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, taraf vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ve ailesinin kadına hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, erkeğin ailesinin oturduğu apartmanda oturma konusunda baskı uyguladığını iddia ederek asıl davanın kabulüne ortak çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında iş bu davadan önce yargılaması yapılan boşanma davasında erkeğin davasından feragat ettiğini, boşanma davasından önce yaşanan olayların af kapsamında kaldığını belirterek davanın reddine, çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların aile apartmanında ayrı evlerinin olduğunu, kadının erkeğin ailesine hakaret ve küfür ettiğini iddia ederek asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların erkeğin ailesinin oturduğu binada oturdukları ve yeme içmelerinin bir olduğu, kendilerine ait eve uyumak için gittikleri, kadının kendi evinde istediği gibi hareket edemediği, bu suretle kadının ayrı eve çıkma istemesinin doğal olduğu, bu isteğin erkek tarafından karşılanmadığından kadının ayrı yaşamakta haklı olduğundan asıl davanın kabulüne, çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir nafakasına; birleşen boşanma davasında; kadının kusurlu kabul edilmesine neden olacak bir eylem veya sözünün bulunmadığı, erkeğin; kadının, eve geri dönmesi için tek şartı olan başka eve taşınmayarak evlilik birliğinin devamını sağlamada üzerine düşen görevi yerine getirmediğinden tam kusurlu olduğu ve kendi kusuruna dayanarak boşanma talep edemeyeceğinden birleşen dosyadaki boşanma talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadın yararına maddî ve manevî tazminatlara karar verilmemesi yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddi yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kararının dosyadaki delillere uygun olarak verildiği, dosya kapsamında kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunun ispatladığı, bu nedenle tedbir nafakası davasının kabul edilmesinin yerinde olduğu, erkeğin boşanma davasının ret gerekçesinin doğru olduğu, erkeğin davasını ispat edemediği, boşanma davası reddedildiğine göre boşanmanın fer'îsi olan maddî ve manevî tazminatlara ilişkin karar verilemeyeceğinden, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararların usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, tarafların istinaf isteminin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına maddî ve manevî tazminatlara karar verilmemesi yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleşen davanın reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte ve birliğin devamına imkan vermeyecek derecede kadından kaynaklanan bir geçimsizlik ispat edilip edilmediği, erkeğin davasının kabulü gerekip gerekmediği, boşanma hükmü kurulmadığı halde kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.